Burçlara Göre 2015 Günlüğü ve 2016 Dilekleri

Sevgili Arkadaşlar,

Koskoca bir yılı daha geride bıraktık. Aklıma Teoman’ın sözleri geliyor: “Nasıl oluyor vakit bir türlü geçmezken, yıllar hayatlar geçiyor?” Dile kolay, tamı tamına 365 gün! Söylemesi ne kadar kolay değil mi?

2014’e girerken sevgili ablam bana bir ‘Moleskine’ günlük aldı, kırmızı (rengi ben seçtim) O senelerdir günlük tutar. Ben de çok şükür bu alışkanlığı edindim, hatta boynuz kulağı geçti bile diyebiliriz! 🙂 2015’te ise yine kırmızı ‘Ece’ marka bir günlük  kullandım. Günlüklerimi okusanız bana gülebilirsiniz. Amaaan! Zaten hangimizin hali ve hayatı komik değil ki? Değişen düşünceler, değişen duygular, değişen isimler… (Şarkısı: Düzen böyle, hiç söylenme, üzülme asla. Böyle gelmiş, böyle gitmez, değişir dünya. ) Ne aynı kalıyor ki bu hayatta? Bu sorunun cevabı tabii ki sevgi! (Bu arada izlemeyenlere tavsiye edilir “My mad fat diary”)

İnsan günlük tutunca kendisiyle konuşması kolaylaşıyor. Yaşadıklarını, deneyimlerini daha iyi analiz edebiliyor. Bu yüzden, bu yılbaşında kendinize şöyle güzel bir günlük almanızı öneriyorum. Ben de sizin için 2015- 2016 yorumlarını bu şekilde yapmak istedim. Umarım beğenerek okursunuz. Her anınızın çok değerli olduğu bir yıl geçirmeniz dileğiyle!

“Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.
Olur ya
Kalp durur
Akıl unutur
Ben dostlarımı ruhumla severim
O ne durur, ne de unutur.”

 

Balıkları Tanıyalım

Merhaba Arkadaşlar,
Burçlar kuşağımızı zodyağın son burcu balık burçlarıyla sonlandırıyoruz. Şubat’ın bitimiyle kış bitmez, Mart’ın başlangıcıyla bahar başlamaz. Geçiş dönemleri her zaman zordur, nasıl geçtiğini pek anlamazsınız. Fakat zaman geçip o günlere baktığınızda; tıpkı kıştan kalan soğuğu emen toprak gibi ne kadar verimli geçtiğini görürsünüz. Balıklar hayal ederler ve inanırlar. Balıklar değişkendir.
Ah ne zor şu balıkları anlatmak. Yazıp yazıp çiziyor, siliyorum. Her burcu yazarken o burcun ruh haline büründüğümü fark etmiştim. On bir burcu iyisiyle kötüsüyle anladıktan ve anlattıktan sonra daha geniş perspektiften bakmaya başlıyor insan. Bilincin altlı üstlü dolu olması her şeyin karışmasına ve bir türlü aklın toplanamamasına neden oluyor tabii. Tıpkı balıklar gibi. Balık burçlarını anlatırken onların yöntemiyle; yani “esinlenerek” anlatmak istedim, bizzat suda yüzen balıklardan. Bin bir çeşit balık var: bazıları tehlikeli, bazıları çizilip boyanmış kadar güzel. Evren onlara torpil geçmiş de, özenle yaratılmış bir halleri var. Alık derler balıklara. Halbuki onlar susarken hayatı ve kendilerini anlamlandırmaya çalışıyorlardır. Koşullar değişir, çok hızlı değişir. Zaman, mekan, insan aynı kalmaz. Zamanı yakalayamayıp içinde kaybolan, değişen dünyaya ayak uyduramayan balıkların cezasını ayakları çeker.
Bilir misiniz ki balıkların ortak özelliklerinden biri yüreklerinin çift gözlü olmasıymış. Balık burcunun sembolünde de çift yöne giden balıklar vardır. Bir yerde kalbi, bir yerde aklı; bir yerde doğrular, bir de yanlışlar. Her şeyi bu kadar net görmeleri karar vermelerini zorlaştırır. Ama onlar hep düz mantıktan yanadır. İşlerine gelmeyen bir durum varsa da onu kendi mantıklarına oturtmayı bir şekilde başarırlar. Balıklar aklı selim insanlardır. Duygularını son derece güzel ve düzenli bir şekilde dinlemeleri kendileriyle ve etrafla doğru iletişim kurmalarını sağlar. Mübalağa sanatı Balıklardan sorulur. İfade etmek istedikleri her şeye azıcık abartı koymazlarsa olmaz. Aslında bakarsanız bu onların çok kıymetli bir yeteneğidir. Mizah ve hayal güçleri, el becerileri ve en önemli silahları yoğun duygularıyla ortaya mükemmel senaryolar da çıkabilir, lezzetli yemekler de, harika resimler de… Ne yaparlarsa yapsınlar hepsi birer sanat eseridir. Balıklar ilham perisidir. Süslü ifadeleri, uzun tasvirleri, kocaman bakan gözleriyle anlamak isteyene hep bir şeyler anlatırlar.
Balıklar vicdanlıdır. Ama vicdan kişinin kendi ahlaki değerlerini temel alır. Koçlar başlatır, balıklar hem bitirir hem başlatır. Kolay değildir 11 burçtan sonra her şeyi içselleştirmek. Bunu yapamayan balıkların başı kibirleriyle büyük beladadır. Diğerleri ise empati ustası olurlar. Onlar başkalarının yaşadıklarını özümserler, hızlı yargılara varmazlar ve geçmişten ders çıkarmayı asla ihmal etmezler. Balıklar fedakardır. Balıklar düşünür, bazı balıklar gereksiz çok düşünür. Onlar birilerini suçlarlar, oturdukları yerden birilerine kızarlar. Kendilerini izole etmek için hep bir bahaneleri vardır zaten. Burada fedakarlık kurbancılık oyununa dönüşebilir. Sanki hayat onları kurban seçmiş de onlar da hayata muhalefet olmaya gelmiş gibidirler. Evrene küstükçe, evren de onlara küser. Bu gizli ego bazen onların kendilerini çok karmaşık sanmalarına sebep olur. Ama hayatın kapısı basitlik ilkesiyle açılır. Hareket berekettir ve samimiyet yürümektir. Herkesin bir yönelimi vardır, balıkların ki: kendini adamaktır. Bir çocuk büyütsün, bir ülke yönetsin veya bir çiçek yetiştirsin… Yeter ki sevgiyle yapsın. Herkesin birbirinden farklı ama herkesin aynı olduğunu idrak eden balıklar potansiyellerini en güzel şekilde hayata geçirirler.
Balıklar ya tam bir sükunet içindedirler ya da susmak bilmezler. Ortada savundukları bir fikir konuşuldu mu, gözleri kapalı her platformda tartışmaya hazır gibidirler. Balıklar inadına inattır. Burunlarının dikine gittikçe giderler, hiç kimseden de çekinmezler. Sanki sustukları zaman dilimindeki bütün kızgınlıklarını, kırgınlıklarını o anlarda ortaya döküverirler. Ve maalesef bazen nezaket sınırlarını aşıp bir çuval inciri berbat edebilirler.
Aşk hayatında Balıklar realist bir romantiktir. Gerçek aşkı bulduklarına inandıkları an sevgilerini en koşulsuz haliyle verirler. Kendilerini ilişkilerine adarlar. Hem çok duygusaldırlar, hem çok mantıklı. Balıkla ilişki yaşamak hiç şüphesiz insanı olgunlaştırır. Balıklar her şeyi çözebilir, yeter ki onları sevin ve onlara açık ve dürüst olun.
Balıkların yöneticisi olan Jüpiter’in günü: Perşembe, renkleri: mor ve deniz yeşilidir.
Etrafınızda balık burcu olması evrene farklı bir gözle bakmanızı sağlar. Balık burcu ebeveynleriniz sağlam duruşlarıyla sizi hep olgunlaştırır. Balık arkadaşlarınız sizi hep sevgiyle destekler ve en güvenilir akıl hocanızdır. Balık sevgilileriniz hem en zor zamanlarınızda yanında olacak, hem de sizin masallardaki gibi bir aşk yaşamanıza sebep olacaktır. Balık çocuklarınıza küçük yaştan sanatı aşılayın, onları müzikle dinlendirin.
“Hepimiz önce insanız, bunun sorumluluklarını bilmeliyiz.” demiştim balık burcu bir arkadaşıma. O da “Hepimiz önce canlıyız.” demişti. Her şeyin bir ve bütün olduğuna can-ı gönülden inanan balıkları pür dikkat dinleyelim. Değerlerini bilelim, hayata kazandırdıklarının farkına varalım ve en önemlisi onlara sonsuz saygı gösterelim. Onların da gözlerindeki sevgi her zaman parlasın!
Birini tanımak- anlamak gayret istiyor. Zaman, emek, empati, akıl ve en önemlisi sevgi istiyor. Hepimiz tanınmaya değer insanlarız. Fakat önce kendimizi tanıyıp, farketmeliyiz. Can-lı olmak, insan olmak, kadın veya erkek olmak. Hepsinin ortak özellikleri var. Fakat belki zıtlıkları görebilmekle başlıyor her şey. Olan biten her şeyi sevgiyle kucaklayabilme ümidiyle.
Hoşçakalın 🙂

 

balık ünlü
Balık Burcundan Tanıdıklar

Kovaları Tanıyalım

Sevgili Arkadaşlar,
Burçlar kuşağımıza Kova burçlarıyla devam ediyoruz. Güneşin iyice kendini gizlediği zamanlar Güneş Kova burcuna girer. Kış zaten çoktan başlamıştır. Karlar yağar, soğuklara artık herkes alışmış durumdadır. Mevsim kendini kabul ettirmiş, bu yüzden etrafta tatlı bir sakinlik hakimdir. Kovalar gözlemler ve icat ederler. Kovalar sabittir. Satürn Kova’nın klasik yöneticisi, Uranüs Kova’nın modern yöneticisidir.
Kaç kişi bir araya gelsek çözeriz acaba şu Kovaları? Jacques A. Bertnard “Kova basitlik peşinde olan karmaşık bir burçtur” demiş. Ben aksine Kovaların karmaşıklık peşinde koşan basit bir burç olduğunu düşünüyorum. Yanlış anlaşılmasın ve Kovalar böyle söylediğim için kızmasın. Onların amacı karmaşık yaşamak değildir. Kovalar son derece düz yaşayan bir burçtur, hayatı karışıkmış gibi yaşayan Kova olmayanlardır. İşler zaten burada karışmaya başlar, çünkü Kovaların ilgi alanı insanı anlama sanatıdır. Biyoloji olsun, psikoloji, sosyoloji hatta astroloji! Bunların hepsi Kova’dan sorulur! E insanı anlamak için bu kadar yol varken ve şu insanoğlu hala tam olarak anlaşılamamışken Kovaların kendini sürekli karmaşa içinde bulması gayet doğaldır! Ayrıca bu demek değildir ki Kovaları anlamak kolay iştir. Aslında oldukça basit yaşayıp çözülmesi bu kadar zor bir insan olmak ayrı bir ilginçliktir. Onların hem kimsenin fark etmediği hem Kova istemedikçe asla içeriye girilmeyen sınırları vardır. Gezegenleri Satürn boş oturmamış ve Kovaların çocukluk dönemlerinde onlara bir takım travmalar yaşatmıştır. Ve ailelerini affedemeyen Kovaların sağlık sorunları baldırlarında görülebilir.
Kovalar orijinaldir. Kovaları; Kovalar olarak bir kümeye almak bile onları rahatsız ediyor olabilir. Lakin onlar herkesten farklı olmak ister ve kendilerini öyle görürler. Bu yüzden doğuştan sıra dışı olmaya kendilerini programlamış gibidirler. Bir toplumda kova burcunun kolayca sivrilmesi çok kolaydır, Kova burcu olmasından ötürü. Hepsi kendilerine özgü tarzlarını üzerlerine oturtmuşlardır. Kovalar fikirlerini rahatça ifade edebildikleri ortamlara ihtiyaç duyarlar, bunu da her yerde yapamazlar. Bu onları kendi özgürlüklerine o kadar bağımlı hale getirir ki; kendileri gibi olmayan herkes onlar için birer tehdit haline gelir. Çok kolayca ve büyük bir önyargıyla kendi gibi olmayan insanları dışlayabilirler. Onlar zaten genel olarak kendilerini dış dünyadan dışlamış durumdadırlar. Bu biraz kibir kokan bir yaklaşımdır. Çelişkilerle dolu olan Kovalar ne olursa olsun her zaman özgürlük için savaşırlar. Fanatikliğe son derece karşı çıkan Kovalar kendi fikirlerinde oldukça sabittir. Kovalar kendilerini gizlemesini iyi bilir, bunu elbet en çok başkalarını gözlemleyip çözümleyerek yaparlar. Böylece odak noktasına hep başkalarını koyarlar. Kovalar dehadır. Olaylara kimsenin aklına gelmeyecek yorumlar yaparak ve alternatifler getirerek herkesi hem gülümsetip hem şaşkınlığa uğratırlar. Bu haklı sebeple, onların olduğu ortamlar onların sunduğu talk-show tadında bir tartışma programı gibi geçer. Herkesin keyfi çok yerindedir. Kovalar çok iyi arkadaştır. Aile sorunlarından ağızlarının payını alan Kovalar, arkadaşlarını aileleri kadar yakın görürler. Size zaman ayırır, sizi dinler, tahminlerde bulunur ve akıl hocanız oluverirler. Onlar maddi manevi her şeylerini sevdikleriyle paylaşırlar. Kova cömertliğin en güzel halidir, çünkü onlar en önemlisi bilgilerini paylaşırlar. Kovalar o kadar hesapsız verirler ki, insanlar onların ne kadar cömert olduklarını fark etmeyebilirler. Kovaların sırrı paylaşmaktır.
Kovaların derdi gezegenlerinden ötürü biraz zamanladır. Geleceğe umutla bakan Kovalar yaşamın içine girdikçe hayatın acımasız yönlerini görmeye başlarlar. Bu da adeta onları daha fazla içlerine kapanır hale getirir ve düzene karşı hep bir başkaldırı halinde olurlar. Kovalar hümanisttir. Herkesin eşit muamele gördüğü, insanların ezilmeyeceği bir düzen isterler. Ve bunun olması kendilerini insanlığa adarlar. Yaşları büyüdükçe, isyanları çoğalır. Kovalar ilk etapta ukala gözükseler de özlerinde tertemiz kalpleri vardır. Ve o tertemiz kalpleri onların her zaman birer çocuk olarak kalmalarını sağlar. Nasıl ki çocuklar en ufak bir şeyle mutlu olurlar; Kovalar da aynen böyledirler işte! Hayatı bir oyunmuş gibi yaşarlar. Yaşları kaç olursa olsun, çizgi film izlemeye, çikolatayı hapır hupur yemeye, oyun oynamaya devam ederler. Kovalar gençlik budalasıdır. Ve genç kalmak için her zaman ellerinden geleni yapacaklardır. Onlar hem zamanla yarışan hem zamanın gerisinde kalmak isteyen birer muammadırlar. Kovalar amaçlarını belirledikleri ve enerjilerini verimli kullandıkları takdirde çok değer verdikleri zamanı çok daha güzel kullanmaya başlarlar.
Kovalar vefalıdır. Onlar her ne olursa olsun ve nerede olurlarsa olsunlar size hep kucak açacaklardır. Kovalar yönlendirmeyi severler, çünkü bunu çok iyi başarırlar. Zaten insanlar Kovaların doğruyu ve yanlışı ayırma kabiliyetine çok güvenirler. Kovalar sağduyuludur.
Aşk hayatında Kovalar oldukça kontrollüdürler. Aşık olduklarını kendilerine bile itiraf etmeleri zordur. Kovaları korkutmamak gerekir, onlar için birine bağlı olmak düşüncesi bile büyük bir adımdır. Fakat bir kere o kapıdan girdiler mi, Kovalar sevgililerini şımarttıkça şımartırlar. Çok güzel el üstünde tutarlar ve aşklarıyla kendilerine aşık ederler. Hiç belli etmeseler de belki en iyi aile kurulabilecek burçlar Kova burçlarıdır.
Kovaların gezegeni Satürn’ün günü Cumartesi, rengi turkuazdır.
Etrafınızda Kova burcu olması arkanıza hep rahatça ve güvenle yaslanmanıza sebep olur. Kova burcu ebeveynleriniz size en doğru akıllarıyla kurallar koyarak hep en iyiye yönlendireceklerdir. Kova arkadaşlarınız sizi sizden iyi tanır ve en büyük hazineleriniz olurlar. Kova burcu sevgilileriniz sizi sevdikçe mutlu edecek, mutlu ettikçe daha çok sevecektir. Kova patronlarınız kurallı ve sert gözükse de sizinle hep iyi diyaloglar kuracaktır. Kova burcu çocuklarınız akıllarıyla sizi hayrete düşüreceklerdir, bol enerjilerini küçük yaşta spora vermeleri çok iyi olur.

Sevgili Kovaların akıllarından mümkün olduğunca yararlanalım. Onların değerini bilelim, hep genç olduklarını hissettirelim, tıpkı onların yüreği gibi tertemiz ve samimi olalım. Biz onları daha çok sevelim ki, onlar bütün insanları ve dünyayı daha çok sevsinler.

Hayat akıp giden bir rüya gibi; hem çok hızlı, hem çok yavaş. Her anı doyasıya ve şükürle yaşamak mühim olan. Ve yarınlara güzel bir dünya bırakmak. Özümüze dönmemiz ve hayattaki amaçlarımızı en güzel şekilde gerçekleştirmemiz dileğiyle.

Sevgiler 🙂
 

Oğlakları Tanıyalım

Sevgili Arkadaşlar,

Burçlar kuşağımıza Oğlak burçlarıyla devam ediyoruz. Güneş ışınlarının Oğlak dönencesine dik gelmesiyle beraber Güneş Oğlak burcuna girer. 21 Aralık gecesi ile kış gündönümü ve en uzun gece yaşanır. Kışın çetin koşullarına hazırlanmak için çok çalışmak ve birikimleri iyi kullanmak gerekir. Oğlaklar hesap eder ve yönetirler. Oğlaklar öncüdür. Satürn Oğlak burcunda yönetici durumdadır.

Satürn gezegenini duyan olmuştur belki; hani şu hangi burçtaysa o burcu alt üst eden ama aynı zaman da öğreten gezegen. Düşünün; bu Satürn gezegeni Oğlak burçlarını bizzat şekillendirir. Kolay değildir Oğlak doğmak. Oğlaklar daha doğmadan, çocukluk zamanlarında ve hayatlarının her anında bu Satürn ile haşır neşir olmak zorundadırlar. Satürn kendini sürekli bir sorun olarak hissettirir. Oğlakların omuzlarına en küçük yaştan öyle bir yük konmuştur ki; Benjamin Button misali büyüdükçe gençleşir hatta çocuklaşır Oğlaklar. Zaten Oğlaklar doğarken bile bir şeylere rağmen doğmuşlardır. Onlar inatları sayesinde varlardır. Her boynuzlu hayvanda inat olur ama keçilerin yavruları olan oğlakların inatları biraz daha fazladır. Fakat yaşları ilerledikçe artan keçi inatları onların dizlerinde sağlık sorunları yaratabilir.

Oğlaklar sabırlıdır. Oğlak denilince akla kariyer gelir. Onlar kendilerini hep önemli hissetmelidirler. Bundan mütevellit başarı ve statü sahibi olmak için ellerinden geleni yaparlar. Oğlaklar sürekli üretim halindedirler. Fiziksel olarak bir işle uğraşmıyor bile olsalar emin olun o sırada kafalarından çeşit çeşit planlar geçiyordur. Ve kafalarından geçen kusursuz planları gerçekleştirmek için ellerindeki her imkanı ve kaynakları sonuna kadar kullanmak ister ve hiç çekinmezler. Oğlaklar için başarıya giden yolda her şey mübahtır. Bu bazen onları biraz açgözlü olmaya bile götürebilir. Oğlaklar pratiktir. Her soruna soğukkanlı yaklaştıkları için kolayca çözüm bulabilirler. Bu onların her zaman kararlı tutumlar sergilemesini sağlar. Oğlaklar kendi yaşamlarının sorunlarını hep tek başlarına ve kendi emekleriyle halletmişlerdir. Onların hayatlarındaki tek otorite yine kendileridir. Sadece kendilerine hesap verdikleri için dışarıya karşı sınırları vardır. İşte o sınırları kimse ihlal etmesin diye bir anda çok katı olabilirler. Dikkat edin; Oğlaklar bir anda sertleşirler, adeta kap katı kesilirler. Bakışları bile donuklaşır. Aslında onların bu kurallı tutumları hayata karşıdır. Hayatlarının çokça döneminde karşılaştıkları zorluklar onları ya daha güçlü ya daha hırslı yapar. Hırsa bulaşan Oğlaklar çıkarcı ve hesapçı olabilirler. Ama hırsını azme dönüştürebilen Oğlaklar; disiplinle çalışıp hak ettikleri ve hedeflerindeki en üst noktaya bileklerinin hakkıyla gelirler.

Oğlaklar planlıdır. Oğlaklar etraflarındaki her şeyi kontrol etmek isterler ve her sorunu çözmek için kollarını oraya buraya uzatmaya çalışırlar. Kendi kendilerine yük almak adeta bir alışkanlık olmuştur onlar için. Sevdiklerinin bir ihtiyacı oldu mu bütün hünerlerini, becerilerini, çevrelerini, paralarını, sezgilerini v.s kullanabilecekleri ne varsa hepsini kullanırlar. Oğlaklar her şeyi hatta insan kullanmasını bile çok iyi bilirler. Tabii ki bunların hepsini görevleri gibi ama seve seve yaparlar. Ama bu kadar çabadan sonra tabii ki her şeyin kendi istedikleri gibi olmasını ister ve her şeyi yönetme hakkını kendilerinde bulurlar. İhtiyaç anında Oğlak oradadır çünkü onların en büyük arzusu; birilerinin onlara ihtiyaç duymasıdır. Oğlaklar daha dünyaya gelmeden istenmediklerini hissedebilirler. Bu onlarda güvensizlik ve korku yaratır. Bu hislerle engelleri kendi kendilerine çekerler. Oğlakların ilk aşmaları gereken engel; korkularıdır. Neden ve niçin korktuğunu çözen Oğlaklar; aslında yapmak istedikleri her şeyin gücünün içlerinde olduğunu fark ederler. Ve farkında olmadan kullandıkları savunma mekanizmalarını kullanmayı bırakırlar.

Oğlaklar sevilmek ister, hem de çok sevilmek. İnatçı Oğlakların gönlünü hoş ederek onlara istediğinizi yaptırabilirsiniz, yeter ki biraz makul olun. Onların dışı buz, içi baldır. Eminim etrafınızda bir Oğlak varsa illa ayaküstü bir eleştiri yemişsinizdir. Oğlaklar çevresindeki insanlarda gözlerine batan bir şey varsa pat diye söyleyiverirler. Çünkü kendileri de başkalarının görüşlerine çok önem verir ve hep onay almak isterler. Onların sadık kaldıkları belli kalıpları vardır. Bu kalıplardan kendilerine bir duvar örmüşlerdir. Ara sıra büyük konuşup o duvarlara toslasalar da her zaman etkileyici konuşmalar yapsın ve herkesler onları dinlesin isterler.

Aşk hayatında Oğlaklar temkinlidir. Yaşayacakları ilişkinin sağlam olmasını isterler bu yüzden adımlarını yavaş yavaş atarlar. Karşısındakinin her bir hamlesini gözlemlerler çünkü onun duygularından emin olmalılardır. Şüpheci ve kıskanç Oğlakların kafalarından neler geçtiğini bilemezsiniz. Kızları biraz kaprisli olur ama bütün Oğlaklar çok düşünceli ve romantik aşıktırlar. Oğlakla aşk yaşamak bungee jumping yapmak gibidir. Ara sıra sizi tedirgin de etse, aşkıyla sizi hep koruyup kollayacak, ayrıca size kimseniz bizzat o gibi hissettirecektir.

Satürn gezegenin günü; Cumartesi, renkleri; gri ve siyahtır.

Etrafınızda Oğlak burcu olması size hayat dersleri vererek sizin büyümenizi sağlar. Oğlak burcu ebeveyn sizi hiç yalnız bırakmaz, yeri geldiğinde sizinle çocuk olur. Oğlak burcu arkadaşlarınız olduğunda bilirsiniz ki arkanızı güvenerek yaslayabileceğiniz sapasağlam dostlarınız vardır. Oğlak burcu sevgilileriniz sizi hem olgunlaştırır, hem jestleriyle sizi bir daha bir daha kendisine aşık eder. Oğlak patronlarınız bazen sert de olsa sizi çok en başarılı şekilde yontar. Oğlak çocuklarına kurallı bir yuva verelim çünkü o alışkanlıklarına ve evine bağlı bir çocuk olacaktır.

Sevgili Oğlaklara hayatımızın her alanında onlara ihtiyacımız olduğunu hissettirelim, onlar başarı merdivenlerini teker teker çıkarken biz onlara hep arka çıkalım, onların sınırlarına saygılı olalım ama yine de sevgi sözcükleriyle gönüllerini hoş tutalım. Ve bunların hepsini koşulsuz sevgiyle yapalım.

Hepimiz bazen birilerine kızıyor, birilerine darılıyoruz. Ama hepimiz birbirimizin aynasıyız ve birbirimizin hayatına belli amaçlarla giriyoruz. Uzaklara gitmeyelim, kendimizi hep yakınlarımızda arayalım. Kendimizi buldukça kabul etmemiz kolaylaşır. Ve mutlu olmanın ilk yolu kendimizi severek şükretmektir.

Sevgiler 🙂

Yayları Tanıyalım

Merhaba Arkadaşlar,

Burçlar kuşağımıza Yay burçları ile devam ediyoruz. Kasım’ın sonlarıyla birlikte sonbaharın bitişini hissederiz. Bir ayın bitişiyle sadece başka bir ay değil, başka bir mevsim de başlayacaktır. Hem de soğuk ve zorlu geçecek olan kış mevsimine geçiştir bu. Hayvanlar kış uykusuna dalar, insanlar içlerine yönelir. Gelecek zor koşullara rağmen yaşamak için hayata dört elle sarılmak şarttır. Yaylar umut ederler ve deneyimlerler. Yaylar değişkendir. Jüpiter Yay’ın yöneticisidir.
Yayları anlamak için uzun uzadıya düşünmek lazım, çok okumak belki çok gezmek lazım. Aynı Yaylar gibi; anlamları uzaklarda aramak lazım. Fakat konu Yay olunca işin içine abartı girdiği için, bunları çok da abartmamak lazım. Yoksa aynı Yay gibi havada uçuşur onları anlatan kelimeler ve kavramlar. Yaylardan uzaklaştıktan sonra bir de onların yaptıklarının aksine; işin içine yani onların derinine inmek lazım. Lazım da lazım. Yayların kendini tanıması lazım. Onlara bir nebze yardımcı olmak için de onların hiç kullanmadığı ezber yöntemiyle değil; ezber bozan bir yöntemle Yayları kelimelere dökmek lazım. Onlar hayatlarını kelebek misali sanki bir günmüş gibi yaşamaya çalışırlar. Böyle olunca tabii ki iyimser, özgürlüğüne düşkün ve neşeli olurlar. Ya da öyle gözükürler. Aslında ikisi de birbirine karışır ve aynı olur. Bir süre sonra karakterlerine bürünürler, ya da maskeleri karakterleri oluverir. Aynı Yay’ın sembolünde olan ok gibi gidecek bir hedefe ihtiyaçları vardır. O ok hedefe gitmek için gerildikçe, Yaylar da gerilir; ya yönlerini bulamazlarsa diye. Büyük kararlar almaya çekinen Yayların sağlık sorunları da en çok kalçalarında ve baldırlarında görünür.
Yaylar neşelidir. Sanki çizilmiş gibi yüzlerinde hiç gitmeyen bir gülümseme vardır. O gülümseme size o kadar yayılır ki, onları mutlu etmek en büyük isteğiniz olur. Hayatta hayır denmesi en zor insanlar; Yay burcu insanlarıdır. Alttan girer üstten çıkarlar, sizi ikna ederler. Yaylar ısrarlarında ısrarcıdır. Çünkü onların en büyük amacı; tatmin olmaktır. Bu da ancak hedeflerini gerçekleştirdiklerinde olur.Yaylar iyimserdir. Hedefleri onlar için bu kadar önemliyken iste ve sahip ol prensibini uygulamaya doğuştan yeteneklidirler. Pozitiflikleri, girişken yapıları ve insanlarla olan samimi iletişimleri sayesinde her isteklerini çok kolay gerçekleştirebilirler. Şansı yaratan Yayların kendisidir, her fırsatı çok iyi değerlendirirler. Yaylar meraklıdır. İnsanlara çok değil ama kilit sorular sorarlar. Onlar severek yeni bilgilerin peşinden koşarlar. Filozof Yaylar her konu hakkında fikir üretmeye bayılırlar. Ama onların sevdikleri bundan ziyade bu fikirleri gururla paylaşacakları insanları etraflarında toplamaktır. Adeta bilgilerini anlatmak için toplantılar düzenlerler. Zaten Yayları hiç yalnız görmezsiniz, illa gevezelik edecek birilerini bulurlar. Zaten çok iyi birer arkadaştırlar ve evlerinde sürekli birileri vardır. Konuştukça konuşurlar, günlük hayatları bile bol etkinlikli bir bayram havasında geçer. Aslında gerçek anlamda yakın ilişkileri yoktur ve bunun farkında olmayabilirler. Çünkü onlar kendi derinliklerine inmekten kaçarlar. Onlar hep uzaktan bakmaya meyillidirler. Fakat kendi içlerine dönerlerse aslında biraz yalnız olduklarını fark edebilirler. Bu yüzden bir gün tek başlarına doğanın içinde kaybolmaları hem ruhlarına hem de o çok sevdikleri macera arayışlarına iyi gelebilir.
Yaylar inançlıdır. Onlar en çok kendilerine inanırlar. Onların kendi inanç sistemleri ve bu inanç sisteminde kendi koydukları ahlak kuralları ve değer yargıları vardır. Her fikri dinlerler ama kendi fikirlerini çaktırmadan diretirler. Kendi prensiplerine körü körüne bağlıdırlar. Zaten Yayların fanatikliği buradan gelir. Kendilerini o kadar haklı bulurlar ve kendilerini o kadar ciddiye alırlar ki; bunu kapatmak için bazen olduklarından daha yüce ve hoşgörülü olmaya çalışırlar. Bu bazı Yayları sahtekar gösterebilir. Kalıplaşmış kurallara, başkalarının görüşlerine pek aldırış etmezler. Bir davranış başkası tarafından ayıplanacak bile olsa onlar buna önem vermezler. Yaylar gamsızdır. Aslında kendi önyargılarının farkındadırlar. Belki bu yüzden her yerde her türlü insanla konuşarak önyargılarını törpülemeye çalışırlar. Ne de olsa saygı görmek onların en büyük takıntılarıdır. Yaylar için etkilemek ve ulaşmak çok önemlidir fakat elde ettikleri an başka bir amaca yönelebilirler. Böyle olunca çok çabuk değişebilen amaçlarıyla beraber kimsenin bilmediği kuralları da değişebilir. Yaylar maymun iştahlıdır. Yayların içlerindeki o temiz yürekli çocuk onların içlerindeki gizli düşünceleri bazen pot kırma adı altında kolayca açığa çıkarır. Lütufkar tavırları ve kibir kokan mimikleriyle o neşeli Yayların yerini küstah ve ukala Yaylar alabilir. Fakat onlar işlerine gelmeyen durumlardan kaçmasını çok iyi becerdikleri için, negatif yönlerini yakalamak oldukça zordur. Zaten bir süre sonra sempatiklikleri her şeyin önüne geçmeye yeter. Herkesi tanımak kolay değildir, Yayları tanımak en zorlarından biridir. Ama tanıdıkça sevme aşaması en sürpriz yumurta tadında olan insanlardır. Bu yüzden belki de en sert gibi görünen Yaylar belki en vicdanlı olanlardır.
Yaylar yenilikçidir. Yaylar keşfederek var olurlar. Hem somut, hem soyut anlamda. Ve deneyimlemek için hep uzakta olanı tercih ederler. Zaten onlar hep biraz ötede yaşarlar. Yayların hayatı yolculuklarda geçer. Böyle söylendiğinde Yayları sürekli dışarıda duran biri sanmayın, aksine yurtlarında çok da evcidirler. Zaten onlar için en zevklisi yayılmaktır. Yaylar genişledikçe genişler ve nerede iseler oraya yayılıverirler. Anlamsız bir rahatlıkları vardır, ama onların şeytan tüyü tam olarak buradan gelir.
Aşk hayatında Yaylar klasik söylemde özgürlüğüne çok düşkündürler. Ama bu onların kıskanç olmadıkları anlamına gelmez. Hem de nasıl geçmişe takılırlar, kıyaslamalar yaparlar, inceden inceye gerilirler de gizlemeye çalışırlar. Yaylar sevdiklerine çok değer verirler. Onlarla bavulunuz hazır gezdiğiniz sürece sizi aşkıyla şımartmaya devam edecektir.
Yayların gezegeni olan Jüpiter’in günü Perşembe, rengi mor ve koyu mavidir.
Hayatınızda Yay burcu olması size yeni bakış açıları kazandırır. Yay ebeveynleriniz sizi rahat bırakarak sağlam adımlar atmanıza sebep olur. Yay arkadaşlarınız başarılı olmanız için size çok güzel rehberlik ederler. Yay sevgilileriniz her zaman size yol arkadaşı olacaklardır. Yay patronları her zaman sosyal adaleti savunduklarından sizi neşeyle ileriye götürürler. Yay burcu çocuklarının özgür olabildikleri geniş alanlara ihtiyaçları vardır.
Sevgili Yayların hep hatırlanacak yüzlerinde büyük gülümsemeler bırakalım, önce özlerini keşfetmelerini sağlayalım, sevdiklerine bağımlı olmayı gerektirmeden de bağlı olabileceklerini gösterelim ve onlara en büyük özgürlüğün sorumluluk alabilmek olduğunu hatırlatalım. En önemlisi de bunları yaparken onların teslimiyet içinde olmaları için; ilk biz onlara inanalım.
Hayat gerçekten bir serüven ve bu serüvenin her anını doyasıya yaşamak bizim elimizde. Kendimizi tanımanın ilk yolu belki ilk başta insan olmanın sorumluluklarını idrak etmektir. Birbirimizin sevgisine hep sahip çıkmamız dileğiyle.
Sevgiler 🙂

Akrepleri Tanıyalım

Merhaba Arkadaşlar,
Burçlar kuşağına Akrep burçlarıyla devam ediyoruz. Güneş Akrep burcuna girdiği zaman, sonbahar keskinleşir. Soğuklar ve karanlıklar çoğalmaya başlar. Doğa hem kapıdaki kış için, hem gelecek ilkbahar için kendini hazırlamak zorundadır. Bunu yaparken topraktan güç alır. Yapraklar toprağın altına karışır, tohumlar artık orada büyüyecektir. Akrepler arzular ve dönüştürür. Akrepler sabittir. Mars Akrep’in klasik yöneticisi, Pluton Akrep’in modern yöneticisidir.
Akrepleri anlamak için önce o eşsiz ruhlarına bürünmek gerekir. Akrep biraz kaybolmak gibidir. Herkesin harcı değildir onların o derin ruhlarında kaybolmak. Size öyle bir nüfuz ederler ki; hem hayranı olursunuz, hem muhalefeti. Ya da en kısa yoldan Akrep olmak istersiniz. Hakkında söylenenler onları daha bir çekici hale getiriyor olacak ki, orada burada Akrepleri okuyan duyan bir bakarsınız kendini Akrep gibi tanıtıverir. (True story!) Dikkat etmek lazım, Akrepleri derin bakışlarından tanımak lazım. Uzaktan hoş gelir elbet davulun sesi. Akrep olmak bir ayrıcalıktır ayrıcalık olmasına tabii, ama bu ayrıcalığın büyük hatta bazen ağır bedelleri olabilir. Fakat hep değer. Akreplerin her şeyi o kadar gerçektir ki; kıskançlıkları, kinleri ve kuşkuları bile arzulanır hale gelir. Akreplerin Marsı paylaştığı Koç’tan farkı; üreyerek hayatta kalma çabasıdır. Güçlü cinsel arzuları ve duyguları onların sürekli kendi içlerinde mücadele etmesine sebep olur. Bu da cinsel organlarında bir takım problemlere yol açabilir.
Akreplerin dilleri meşhurdur. Sizi uzun süre görmese bile iki güzel sözle hemen tavlayıverirler. İnsanların gönlünü hoş tutmasını iyi bilirler. Hoşlanmadığınız birileri hakkında çaktırmadan dedikodu yaparlar. Bayılırlar insanları güldürmeye, muzur muzur. Bilmem bilir misiniz ama, akrepler çok yeteneklidir. Aslında çok iyi bir yazardırlar, çok iyi oyuncu, iyi birer konuşmacı ya da iyi müzisyen. Fakat bu yeteneklerini genellikle insanlardan mahrum bırakırlar. Yeteneklerine güvenirler de, kendilerine güvenmezler. Onlar başkalarını kolayca eleştirip, alay edebilirler. Ama kendilerine yapılmasını asla istemezler, belki bu yüzden çekinirler. Zayıf noktaları sadece onlara özeldir, acizlik hiç onlara göre değildir. Kendileri kendilerinin son derece farkındadırlar. Akrepler kendileriyle yüzleşebilen burçlardır. Bilirsiniz; akrep sokar. Ama Akrepler en çok kendilerini sokar, hem de canlarını yaka yaka. O dilleri yılanı deliğinden çıkardığı gibi, bazen yerin dibine sokmasını da bilir. Hem kendinde, hem başkalarında hiç kapanmayacak yaralar açarlar. Fakat bazen bu gereklidir, hatalardan ders çıkarmak için insanın acı çekmesi gerekir. Akrebin karşısındaki bunu yapamıyorsa, Akrep ona zorla yaptırır. Akrebin ölüm ve doğum teması burada ortaya çıkar. Onlar öldürerek diriltir, bazen dirilttiğini de öldürdüğü gözlenebilir. Akrep hayvanı zehirli olmasının yanı sıra, iyileştirici özelliğiyle de bilinir. Akreplerin acı çekme kotası çok yüksektir. Büyümeleri biraz sancılı olsa da, onlar acı çekerek güçlenirler. Akrepler dayanıklıdır. Kendini iyileştiren Akrep, herkesi iyileştirebilir.
Akrepler gizemlidir. Akrepler çok gizemlidir. Onları çözmek bir yana, siz kendinizi kaybedersiniz. Ser verip sır vermezler. Onlar gizemli olmalarıyla dikkat çekerler. Dikkat çekmek istediklerinde yaptıkları hareketler bile bir gizem taşır. Kendileri bile farkında değildir. Akrepler ketumdur ama tehlikeli değil. En fazla bir süre sonra siz “esir” olursunuz, onlar “esrar” hallerine dönüşürler. Septisizm dendi mi, akla Akrepler gelmelidir. Şüphe etmek onların düşünce biçimidir. Bazen şüphenin kendisinden bile şüphe ederler. Kendilerini dahil etrafındaki herkesi ve her şeyi sorgularlar. Onların bu tedirgin ve kuşkucu halleri öyle ciddi ve düzenlidir ki, Akreplerin yaşam fonksiyonu haline gelir. Bu yüzden şüphesi bile insana güven verir. Fakat bu kuşkular kendilerine ara sıra huzursuzluk verebilir. Hoşlarına gitmeyen durumlarda hemen kaçmayı seçerler. Bu yüzden yalnız kalabilecekleri alanlara ihtiyaçları vardır. Zaten Akreple yaşayan bilir; onları sürekli tedirgin eden bir şeyler vardır. Onları tedirgin edecek mutlaka bir şeyler vardır. Akrepler karmik bir burçtur. Bu yüzden hafızaları güçlüdür ve dönüp dolaşıp geçmişe dönebilirler. Sözlerine çok dikkat etmeliler. Geçmişten şikayet eden biri haline gelmek yerine, hep güzel dileklerde bulunup karmalarını güzelleştirebilirler.
Akreplerin akıl almaz bir 6. hisleri vardır. Kendi ruhuyla bu kadar temas içinde olan bir insanın bu özelliğine şaşmamak gerekir aslında. Akrepler her şeyi aşırı yaşar. Aşırı sever, aşırı sahiplenir, aşırı üzülürler. Akreplerin duyguları o kadar yoğundur ki, yaşadıkları her duygu çok içten olur. İçinizi ısıtan birer gülümsemeleri vardır, çünkü gözlerinin içleri güler. Akrepler insanların kalplerine dokunabilen insanlardır. Ve ellerinde sihirli değnek varmışcasına girdikleri hayatlara kalıcı etkiler bırakırlar.
Aşk hayatında Akrepler son derece tutkuludur. Sevdiklerini sahiplenirler, kıskanç oldukları tartışılmaz bir gerçektir. Akrep burcu tarafından sevilmek, onun aşkını yaşamak resmen bir şanstır. Onlar duygularını dile getirmekten çok bakışlarıyla ya da dokunuşlarıyla hissettirirler sevgilerini. Akrepler kolay kolay sevdiklerinden vazgeçmezler.
Akreplerin gezegeni olan Mars’ın günü Salı, rengi koyu kırmızıdır.
Hayatınızda Akrep burcu olması size derinlik katar. Akrep ebeveynleriniz sizin hayata karşı daha güçlü olmanızı sağlar. Akrep arkadaşlarınız sizin pozitif yönlerinizi zenginleştirir. Akrep sevgilileriniz size bir ruhunuz olduğunu hatırlatır. Akrep patronları iş ahlakıyla tam konsantre olmanızı sağlar. Akrep çocuklarının huzura ihtiyacı vardır, onları güzel güzel besleyerek sakinliği aşılamalısınız.
Akreplerin değerlerini bilelim, sevildiklerini hiç durmadan hissettirelim. Onlara zaten hiç unutmayacakları güzel anılar verelim. Onların güçlerine güç katalım. Ve onların; kendilerini istedikleri zaman sarıp saklamalarına izin verelim 🙂
Hayata direnmek yerine kabule geçelim. Ve bunu yaparken her şeyi zıtlıklarıyla sevelim. Hepsi bizim için var, biz de bizim için varız. Birbirimizin her anında yanında olmak dileğiyle.
Sevgiler 🙂

Terazileri Tanıyalım

Sevgili Arkadaşlar,
Burçlar kuşağımıza Terazi burçlarıyla devam ediyoruz. Güneş’in Terazi burcuna girdiği 23 Eylül günü aynı zaman da sonbahar ekinoksudur. Güneş ışınları ekvatora 90 derece dik gelir. Gündüz ve gecenin eşitlendiği o gün; artık geceler gündüzlerden daha uzun olmaya başlayacaktır. Hayvanlar göç etmeye başlar, etraf sararmış ağaçlar ve dökülen yapraklarla doludur. Terazi ahenk verir ve dengeler. Teraziler öncüdür. Venüs Terazi burcunda yönetici, Satürn Terazi burcunda yücelen durumundadır.
Terazilerden bahsederken hakka hakkını vererek giriş yapmak gerekir. Onlar olumsuz yanlarını siz söylemeden söyleyebilirler. Zaten Terazilerin bütün gölge yanları içlerindeki adalet duygusundan ötürüdür. Özellikle şu meşhur dengesiz olmaları konusu! Lakin Terazinin başladığı günde bile bir denge varken bu yakıştırma biraz yersiz olabilir. Evet, bazen istem dışı dengesiz olabilirler, kafalarındaki denge kurmak için yaptıkları işlemler bazen içinden çıkılmaz bir problem haline dönüşebilir. Fakat aslında onlar her şeyi dengeli yapmak için kılı kırk yararlar. Dengeli vermek, eşit sevmek, adil düşünmek onların olayıdır. İnsanları birleştirmek ve kaynaştırmak isterler. Bunları yaparken de herkesin barış ve sevgi içinde olmasına özen gösterirler. Kendileri öyle kaygılı ve merhametlidir ki, bu başına zaman zaman bir çok yanılgı ve aldatma getirebilir. Söyleyemediği kırgınlıklar yüzünden bağırsakları zarar görebilir.
Teraziler sevgi doludur. Onlar mutluluklarını paylaşarak var olurlar. Bu yüzden yalnızlıktan pek haz etmezler. Fakat yalnızlık ve tek olmak birbirinden farklıdır. Teraziler belki en çok tek başına takılabilen burçlardır. Bu kendi kendine takılmaları bir şekilde ilgiyi üstlerine çekmelerine sebep olur. Hem çok dışa dönük, hem çok kapalı bir kutudur. Çelişkilerle dolu şaşkın bir halleri vardır. Bu bazen onları hiçbir şey anlamayan biri gibi gösterebilir. Ama aslında teraziler gözlem halindedirler. Çevrelerinde olan biten olayları sorgulayarak anlamaya çalışırlar. Onların inandıkları veya savundukları bir şekilde etrafındakiler tarafından merak uyandırır ve tartışma haline gelir. Çünkü onlar uygun zamanda, düşünerek ve tartarak konuşmaya başlarlar. Ve hadlerini aşmazlar. Tartışmaları bile çok rafinedir. Akıllarını kimseye uydurmak zorunda hissetmezler. Teraziler kendine özgüdür ama bunu kibar bir şekilde ortaya koyarlar. Terazilerin çevreleri onların aynası görevindedir, kendilerini başkalarıyla keşfederler. Bu yüzden insanlarla bir arada olmak onlar için bir gereksinimdir ve sosyalleşmek onların işidir. Ara sıra kendilerini ilişkilerine öyle bir kaptırırlar ki, kendilerini bulmak isterken kendilerini kaybetmelerine sebep olabilirler. Terazilerin iradesi zayıftır. Tembelliğe yatkın olduklarından dolayı ihtiyaçları yoksa çalışmamayı tercih edebilirler. Terazilerin ihtiyacı olan başkasının onayına ihtiyaç duymadan kendine inanmasıdır. Bir kere sorumluluklarını yerine getirdi mi kendini daha özgür hisseder ve potansiyellerini fark ederler. Hayatı ertelemek yerine çok sevdikleri keyifleri daha güzel hale gelir.
Teraziler estetiğe çok önem verirler. Girdikleri ortamları hep daha fazla güzelleştirmek için uğraşırlar. Onların doğuştan gelen bir şeytan tüyleri vardır, insanları kendilerine hayran etmeye bayılırlar. Zaten bunu yaparken de çok zorlanmazlar. En büyük silahları tabii ki dış görünümlerine özen göstermeleridir. Teraziler cazibelidir ve bunun tadını çıkarırlar. Kendileri bu kadar güzellik budalası oldukları için beğenilmek ve sevilmek onların en büyük zaaflarından biridir. Fakat tatlı olayım, herkes beni sevsin diye bazen hayır kelimesini söylemeyi unutabilirler. Bu fazla politiklik de onların o güzelim zarafetlerini yüzeyselleştirebilir. Teraziler kararsızdır. Çünkü seçim yapmadan önce bütün tespitleri yapmak zorundadırlar. İşin içine zaafları da girince kendilerini aslında inanmadıkları bir ilişki içinde bile yıllarca tutabilirler. Teraziler hassastır. En ufak bir gerginlikten, bir ses ya da görüntü bozukluğundan etkilenirler. Onları çok yakından tanıyanlar onların çok kendilerine ait bir dünyası olduklarını bilir. Ve oraya girmeye çalışmazlar çünkü Terazilerin belli sınırları vardır ve o sınırlar içinde kimseye anlatmadığı sırları ve duyguları mevcuttur. O dünyanın içinde aniden hüzne kapılırlar; Teraziler mutluluktan ağlayabilen burçlardır. Duygularını kimseye gösteremedikleri için o hüzünle karışık mutluluk aniden bir eğlence, dans isteğine dönüşür. Bir bakarsınız bazen oldukları yerde sallanıverirler… Teraziler uzlaşma yanlısıdır. Kavgadan gürültüden pek hoşlanmazlar ve tarafsız bir şekilde insanlar arası diplomasi sağlamaya çalışırlar. Teraziler ara bulucudur. Herkesi sabırla dinlemeye çalışır, sevecenlikleriyle etrafındakilere çaktırmadan isteklerini yaptırabilirler.

Aşk hayatında Teraziler ille de aşk derler. Saygı ve sadakat onlar için çok önemlidir. Aşık oldular mı kendilerini o aşka adarlar. Mutlu bir ilişki için son derece fedakâr davranırlar. Kaprisleri, kıskançlıkları yoktur. Baskı yapmadığınız sürece sizi aşkıyla güzelleştirecektir.

Terazi burcunun yöneticisi Venüs’ün günü Cuma, renkleri: yeşildir.
Etrafınızda Terazi burcu olması size güzellik verir. Terazi bir ebeveyn size sevgisiyle paylaşmayı öğretir. Terazi arkadaşlarınız sizi hep güler yüzüyle dinler. Terazi sevgiliniz sizi aşkıyla hep güzel yaşatmak isteyecektir. Terazi patronları eşitlikçi davranacaktır. Terazi burcu çocuklarına paylaşmayı sevgiyle öğretmelisiniz ve onu uyarmak istediğiniz zaman insanların ortasında yapmamalısınız.
Terazilerin sorumluluklarını hatırlatmak için onlara hep sevgiyle destek olalım, onlara inanarak kendilerine inanmalarını sağlayalım, güçlerini ve bağımsızlıklarını ellerine almaları için yardım edelim  ve Terazilere hep gülümseyelim!
Sevmek için hep güzel bakmak lazım, güzel bakmak için sevmek lazım. Severek güzelleşelim ve özgürleşelim.
Sevgiler 🙂

Başakları Tanıyalım

Merhaba Arkadaşlar,

Burçlar kuşağımıza Başak Burçlarıyla devam ediyoruz. Güneş Başak burcuna girdiğinde yazın sonları yavaş yavaş hissedilir. Güneş erken batar, hava daha bir nemli ve etraf daha bir sessizdir. Toprakta hasat zamanıdır, insanlar daha verimli olmaya başlar. Mevsim kendini sonbaharın başlangıcıyla kışa hazırlıyordur. Bu başka bir geçiş dönemidir. Başak burcu planlar ve üretir. Başaklar değişkendir. Merkür Başak burcunda hem yönetici, hem yücelen durumundadır.

Sevgili Başak burçları hakkında en çok söylenen sözlerden bazıları çok titiz ya da çok eleştirel olduklarıdır. Bunlar tabii ki doğrudur. Peki ama neden böyledirler? Çünkü Başaklar mükemmele ulaşmak isterler. O mükemmelik ise onların özlerinde saklıdır. Zaten Başak burçlarını daha yakından tanıyanlar Başakların aslında biraz çılgın oldukları konusunda hem fikir olabilirler. Dışarıdan çok mazbut ve soğuk gözüken Başakların içinde adeta muzur ve eğlenceli bir melek vardır. Onlara yaklaştıkça içlerindeki öze daha çok yakınlaşırsınız ve aslında onları çılgın yapanın içlerindeki o saf özleri olduklarını anlarsınız. Ayrıca sembolünde başak tutan bir bakire olması onların saflığını sembolize eder. Fakat bu saflık hayat şartları gereği bazen melekliğin aksine kendini uç noktalarda tezahür ettirebilir. Her şey mükemmel olsun diye didinen Başaklar, en ufak bir stresten etkilenen bağırsaklarına zarar verebilirler.
Başaklar çalışkandır. Başaklar üreterek var olurlar. Onları çalışkan yapan en önemli etki yaptıkları işe emek vermeleridir. Fiziksel olarak kendilerini disipline sokan Başaklar, düşünsel olarak da bu disiplinle zihinlerine yoğun bir enerji verirler. Yani ürettikleri her neyse onu tamamen kendi kontrolleri altına alırlar. Zaten Başakların istediği budur; kendi işini kendi görmek. Başaklar kuralcıdır. Onun için kişisel ihtiyaçlar önemlidir ama ondan da önemlisi; bu ihtiyaçları kendi karşılayabilmesidir. Başaklar sürekli kontrol halindedir. Kendilerini kontrol ederler, etrafındakileri kontrol ederler, yaptıkları işleri tekrar tekrar kontrol ederler. Bu kadar kontrol ve dikkatle hataları fark eder ve yeniden düzeltirler. Rötuş onların işidir. Onların gayesi mükemmele ulaşmaktır. Bu insanı yorar ve gerginleştirir. Kendi sorumluluklarının son derece bilincinde olan Başaklar etraflarında ne kadar çok insan olursa o kadar fazla yorulurlar. Çünkü onların işi hizmet etmektir. Hizmet etmek onlara yüklenen en büyük sorumluluktur. Bu yüzden Başaklar genellikle tek başlarına hareket etmeyi tercih ederler. Yanlış anlaşılmasın; etrafları onlara yük olmaz, onlar etraflarını kendilerine yük hale getirirler.
Başaklar gözlemcidir. Etraflarında olan biten her şeye hakim olmak isterler. İnsanları incelerler, davranışlarının nedenlerini kavramaya çalışırlar, olayların anlamını çözmek isterler. En ince ayrıntıyı görme kabiliyeti olan Başakların başka insanların zayıf noktalarını görme becerisi vardır. Bu yüzden çevresindeki insanların hatalarını düzeltmek onların bir diğer misyonudur. Zaten onları eleştiren ve yargılayan bir tipmiş gibi gösteren bu özellikleridir. Aslında herkesi iyi görmek için yaparlar, fakat yine de pek çekilmeyen biri haline gelebilirler. Gözlemlediği ve öğrendiği her şeyi kendi kafasından ince eler, sıkı dokurlar. Başaklar titizdir. Formlarına ve sağlıklarına önem veren Başaklar, sürekli ne yemeli, ne yenmemeli temalı konuşmalar yaparlar. Çünkü onlar aynı zamanda hastalık hastasıdırlar. Duygularıyla pek haşır neşir olmayıp, mantıklarıyla hareket eden Başakların kaçırdığı en önemli nokta: ruh sağlıklarıdır. Bazen duygularını dinlemeyi o kadar reddederler ki, bu onları işkolikliğe kadar götürür.
Başaklar analizcidir. Hesaplarını iyi yapan Başakların matematikleri güçlüyse şaşırmamak gerekir. Bütçelerini hesaplı kullanmak isteyen Başaklar dış görünüşlerinin kaliteli olmasına çok önem verirler. Başaklar olgunlaştıkça sevdiklerinin önemini daha iyi anlar ve parayı başkalarıyla paylaşmak için kazanmak isterler. Başaklar her işi kolayca öğrenirler ve her işi gocunmadan yaparlar. Başaklar beceriklidir. Ve bu becerileri en çok ellerinde görülür.
Aşk hayatlarında Başaklar duygularını göstermeme konusunda başta kararlı davranabilirler. Fakat teslim olmayı kabul ettikleri zaman ilişkileri için aşırı fedakar olurlar. Sevdiklerini sahiplenirler aynı zaman da kıskanırlar. Çok mantıklı olan Başaklar aynı zaman da çok neşelidirler. Sevdikleri zaman sevgilerini sevdikleriyle uğraşarak belli ederler. Arkadaşlarının, sevdiklerinin yanında mizah yönlerini ortaya koyan Başakların çok şakacı olduklarını gözlemleyebilirsiniz.
Başak burcunun yönetici olan Merkür’ün günü Çarşamba, rengi koyu mavi ve kahverengidir.
Etrafınızda Başak burcu olması sizi neşelendirir. Başak burcu bir ebeveyn size disiplinli olmanızı öğretir. Başak arkadaşlarınız size her zaman koşulsuz destek ve sevgi verir. Başak sevgilileriniz size sevginin en saf halini göstereceklerdir. Başak patronları size iş ahlakını öğretecektir. Başak çocukları doğuştan düzenlidir, onlarla beraber keyifli vakit geçirmeniz çok önemlidir.
Alçakgönülleriyle gönüllere taht kuran Başak burçlarının en önemlisi o saf özlerine dönebilmeleridir. Biz Başaklara kendi duygularını dinlemeleri için kendilerine sorular sormalarını sağlayalım, onların bize vermek istediği hayat derslerini sevgiyle kabul edelim ve onları yaptıkları işten zevk almaları için hep takdir edelim.
Evrene hizmet etmemizin en güzel yolu kendi potansiyellerimizi keşfedip onları sevgiyle paylaşmaktır. Yeteneklerimizi keşfetmemizin en kolay yolu ise her duyguyu dinlememizdir.
Her duygumuza kulak verelim ve hepsini nefes alarak yapalım.
Sevgiler 🙂

başak ünlü
Başak Burcundan Ünlüler

Aslanları Tanıyalım

Merhaba Arkadaşlar,
Burçlar kuşağımıza aslan burçlarıyla devam ediyoruz. Güneşin kendini en çok hissettirdiği zaman Güneş aslan burcuna girer. Doğa olabildiğince canlıdır, tohumlar olgunlaşmıştır, tabiatın faydaları sınırsızdır. İnsanlar güneşle ısınmaya, denizde serinlemeye başlarlar. Aslan burcu kendine güvenir ve yaratır. Aslan burcu sabittir. Güneş aslan burcunda yöneticidir.
Ormanın kralı aslanları kral yapan güçleri ve tüm ormana hükmedebilmeleridir. Onlar aynı zamanda Güneş sisteminin yıldızı: Güneş’in çocuklarıdırlar. Güneş tek başına Güneş Sistemi’nin %99,8’ini oluşturur ve dünyadaki hayatın var olmasını sağlar. Hal böyle olunca herkesten uzak bir halleri vardır elbet. Bu yüzden çokça zaman aslanlara uzaktan uzaktan taşlar gelir. Ama uzak olmaları onları; o atılan taşlar gibi kendini beğenmiş veya küstah yapmaz. Uzaktırlar çünkü onlar sonsuz enerjilerini paylaşmak için seçici davranırlar. Kalpleri kendilerine kan pompaladıkça, onlar sevdiklerine yaşam enerjisi verirler. Bu yüzden önce kendi kalplerini korumak zorundadırlar. Herhangi bir güven, korku veya sevgisizlik; sağlık sorunu olarak sıcacık kalplerinde kendini gösterebilir.
Aslanlar yaratmak ister. O koskoca enerjileri boşuna değildir. İlk başta bir aura yaratırlar. Ve her yerde o auralarıyla var olurlar. Bu yüzden girdikleri her ortamda dikkat çekmemeleri mümkün değildir. Onlar kendilerini sergileyi-verirler. Bu onların güvenine güven katar. Doğuştan gelen bir ışıkları vardır ve o ışıklarıyla insanların gözlerini kamaştırabilirler. Bu enerjilerini fark edip, sevgiyle kullanan aslanların varlığı her zaman çevresindekilere neşe ve güven verir. Aslanlar vericidir. Aslanların en belirgin özelliği cömert olmalarıdır. Çünkü onlar almasını da çok iyi bilirler ve almak isterler. Zaten almasını bilen biri ancak verebilir. Onlar ne olursa olsun ister ve ne olursa olsun alırlar. Gülümserler, rica ederler, teşekkür ederler, şükrederler, memnun ederler. İnsanlara, doğaya, hayvanlara hep şefkatli ve saygılı yaklaşırlar. Evren de onlara verdikçe verir. Ayaklı bir kişisel gelişim örnekleridirler. Kendilerini sever ve beğenirler. Bu dışarıdan belki kıskanıldığı için biraz itici gözükebilir. Ama olması gereken budur. Sağlıklı bir ruh için bu bir ihtiyaçtır. Tabii ki abartılmadıkça. Yoksa; önemli hissetmeye, aldıkça almaya, beğenildikçe beğenilmeye alışan aslanların durumu alışmış kudurmuştan beter durumuna dönüşür. Ve ruhsal şişkinliğe sebep olur. Bu da ilk başta onların zararınadır.
Aslanlar lider olmak için doğmuşlardır. Hiç şüphesiz liderlik vasıfları güçlüdür. Birilerinin hayatta illa yöneticilik koltuğuna oturması gerekir ve bu koltuğa aslanların oturmasının hiçbir zararı yoktur. Çünkü onlar daima en iyisini yapmak isterler. Aslanlar gururludur. Yaptıkları işlerle, kendileriyle, yaşadığı yerle, etrafındakilerle hep gurur duymak isterler. Bu yüzden her ne yapıyorlarsa tam konsantre olarak yaparlar. Kafasındakileri gerçekleştirirken o kadar mutludur ve o kadar mutludurlar ki etraflarında biri olduğunu unutabilirler. Veya görmezler. Kendini o ortama, o ana tam anlamıyla verirler. Kendi yanılsamalarıyla, herkesi mutlu görürler. Aslanlar iyi organizasyon yaparlar. Konuşmak istedikleri konunun konuşulması için ortaya o konu hakkında bir ufak atıfta bulunurlar, mesela soru sorarlar. Sonra sakince dinlerler ve her zaman objektif olmayı çok iyi becerirler. Bu özellikleri sayesinde insanların güvenini kazanırlar. Aslanlar bilerek en son konuşmayı seçerler çünkü zaten konuşmaları bitince üstüne söz söylenemeyeceğini düşünürler. Konuşma sırası onlara geldiğinde fikirlerini sonuna kadar savunurlar. Açıklarlar, öğüt verirler, anlattıkları olayın verdiği hislere göre seslerinin tonu değişir. Çünkü o sırada sahne onlarındır ve aslanlar kendini en iyi sahnede ifade edebilirler. Herkesin odak noktasıyken, en iyi performanslarını sergilerler. Bunun üzerine bir alkış veya takdir beklemeleri çok normaldir. Karizmanın ve otoritenin birleştiği yer tam olarak burasıdır. Karizma sözcük anlamı gibi Tanrı vergisidir. Aslanların insanları etkileme gücü ve yeteneği onlara verilen bir hediyedir. Tamamen iyi kalpleriyle verdikleri öğütler kendilerine itaati sağlar. Aslanlar herkesi dinleyip en son kendi dediklerini yapan birer demokrattırlar.
Aslanlar gösterişlidir. Giydikleri kıyafetlerle, dinledikleri müziklerle, yaptıkları işlerle, yaşadıkları aşkla parlayıp dururlar. Çünkü onların işi: hayatı aşk ile yaşamaktır. Keyiflerine düşkün olan aslanlar bunun için para harcamaktan hiç çekinmezler. Onların lüks merakı, hayatı zevkle yaşamaktan gelir. Onlar hayatın içinde tümüyle vardırlar ve her anı yaşarlar. Aslanlar nefes almasını bilen burçlardır, bu yüzden hemen uyuya kalırlar.
Aşk hayatlarında aslanlar sağlam ilişkiler ister. Yoksa hiç istemezler, bu yüzden bazıları uzun süre yalnız görülebilirler. Sevgililerinden gurur duymak isterler. Rahat olmak isterler, eğlenmek isterler yani hayatlarının güzelliklerini paylaşabileceği bir partner seçerler. Onlar aşık oldukları zaman içlerindeki çocuk ortaya çıkar.
Aslan burcunun yöneticisi olan Güneş’in günü Pazar, rengi sarı ve altın rengidir.
Etrafınızda aslan burcu olması yaşamı daha seve seve yaşamanıza sebep olur. Aslan bir ebeveyn sizin doğru amaçlara yönelmenize yardım eder. Aslan arkadaşınız size hep güzel ve güçlü enerjiler verir. Aslan sevgiliniz yanında kendinizi hep mutlu ve güvende hissedersiniz. Aslan bir patron size dürüstlük aşılar ve yaptığı işi bitirir. Aslan burcu çocukları hep ne istediğini bilerek hareket ederler, onlara aileniz için bir lütuf olduğunu hissettirmelisiniz.
Varlıklarıyla yaşama enerji ve güven veren aslanların en önemlisi kendini sevmesidir. Biz aslanlara kendilerini sevmeleri için onlara sebepler verelim ve kendilerini güçlü hissettirelim.
Güzel bir evrende yaşamak için önce bakış açılarımızı güzelleştirmeliyiz. Birbirimizin güzelliklerini bulalım ve onları yaşatmaya çalışalım. Ve hepsini sevgiyle yapalım.
Sevgiler 🙂

Yengeçleri Tanıyalım

Merhaba Arkadaşlar,
Burçlar kuşağımıza yengeç burçlarıyla devam ediyoruz. Güneş yengeç burcuna girdiğinde aynı zamanda Güneş ışınları yengeç dönencesine dik gelir. 21 Haziran ile yaz gündönümü başlar. Toprak için gübrelenme dönemidir, tabiat ana doğurmaya ve yaşatmaya başlamıştır. (Doğa sözcüğü “doğmak” fiilinden gelir) Yengeç burcu sevdiklerini besler ve korur. Yengeç öncüdür. Ay yengeçte yönetici, Jüpiter yengeçte yücelen durumdadır.
Ah bu yengeçler… Buluttan nem kapan yengeçler. Alıngan yengeçler, endişeli yengeçler, küskün yengeçler. Aslında bakarsanız; onlar hakkındaki şikayetler bile insanlara zarar verecek türden değildir. Hepsi yengecin kendini ve etrafını korumak için ara sıra çevreye verdiği görünümlerdir. Dış dünya onlara göre o kadar güvenilmezdir ki, kendilerini hep korumak isterler. Yengeçlerin sert kabukları tam olarak bu görevi üstlenir. Dışarıdan gelebilecek her hangi bir tehlikeye karşı o yumuşacık içlerini kollamak zorundadırlar. Nasıl ki sindirim sisteminde besinler en küçük hallerine ayrılıyorsa, yengeçler de dışarıdan aldıkları etkileri kendi içlerinde sindirmeye çalışırlar. Sindiremedikleri zaman; olan midelerine olur. Mide hastalıklarının çeşitli hallerini yengeç burçlarında görmek mümkündür.
Yengeçlerin istediği ait olma hissidir. En çok annelerine aittirler. Anneleri hayatlarında en önemli etkiye sahiptir. Yengeçlerin ağızlarında hep bir anne kelimesi vardır. Baskın anneler bile yengeçlerin hayatında “ne onunla ne onsuz” durumundadır. Sonra ailesi gelir. Yengeçler için aile konusu hassastır. Çünkü yengeçler güvenmek ister. Ancak ve ancak tanıdık bir yerde kendini rahatlıkla ortaya koyabilirler. Yengeçlere evci denir ama aksine yengeçler sürekli gezme halindedirler. Onlar için önemli olan gezmeleri bitince güvende hissettikleri yere dönebilecek olmalarıdır. Evlerinde içlerine dönmeleri kolaydır. Yengeçler içe dönük burçlardır. Yengeçler bazen o kadar içlerine dalarlar ki; dışarıdan gelen ufacık bir hareket onların ani tepki vermelerine neden olur. Yengeçler fevridir. Hepsinde azıcık alaycılık görebilirsiniz. Uzaktan uzaktan etrafıyla alay etmeye bayılırlar, tabii kendileriyle de ederler. Duygusallıklarını böyle saklarlar. İç dünyaları onların hayal gücünü genişletir. Hatta bazen o kadar genişletir ki, neyi nasıl anladıklarına akıl erdiremezsiniz. Artık şuurlarının altında olayları nasıl algılıyorlarsa resmen kafalarında yeni bir hikaye yazarlar. Yanlış anlamaya programlanmış gibidirler. Belki kendilerini tam olarak ifade edemediklerinden, insanların da kendilerini tam ifade etmediğini düşünürler. Söyleyemedikleri cümleleri içlerinde sindirmeden önce ağızlarında gevelemeye başlarlar. Dikkat edin; yengeçlerin çeneleri sürekli oynar haldedir.
Doğadaki yengeçler beş çift bacaklarıyla yan yan yürürler, zaten başka şansları yoktur çünkü bacakları o yöne doğru bükülür. Suyun yoğunluğunda yaşamak, karada yaşamak kadar kolay değildir elbet! Onlar geçmişte yaşarlar. Zaten yaşananlar onlar için bilindik ve alışıldık şeyler olduğu için geçmiş daha kolaylarına gelir. Bugün olur, dünü konuşurlar. Onlar hep dünde kalırlar. Bazen anı kaçırırlar. Yengeçlerin çok farkında olmasalar da hisleri ve sezgileri kuvvetlidir. Zaten bu, su grubu burçlarının ortak özelliğidir. Fakat mühim olan onları duymak için onlara kulak vermeleridir. Endişe etmeyi bırakıp, kendi enerjilerine doğru bir şekilde konsantre olurlarsa empati yetenekleri ortaya çıkar. Bu da içlerindeki o sonsuz merhametle karşılaşmalarını sağlar. Bu güç ilk başta kendilerini sonra etrafındakileri iyileştirir. Yengeçler duyarlıdır. Çok pasif gözüken yengeçler bile sevdiklerini korumak için düşünmeden öne atılırlar. Onları öncü yapan budur. Sevdiklerinin güvenliklerini tehdit eden her şey için yengeç tetiktedir. Onların bu özellikleri etraflarındakini büyüler. Kanatlarının altına öyle bir alırlar ki sevdiklerini, bu bir süre sonra alışkanlık yapabilir. Onlar için duygusal güvence şarttır. Fakat bunu öncelikle kendi içlerinde sağlayamazlarsa, başkalarını kendilerine bağımlı hale getirme riski vardır. Kıskaçlarıyla tuttuklarını bırakmaları kolay değildir. Yengeçler tiryakidir. Bazen insanlara, bazen sigaraya, bazen kahveye, bazen spora! Bu yüzden iyi alışkanlıklar edinmeleri onların yararına olacaktır.
Aşk hayatında yengeçler bağımlı olabilirler. Sevgi onlar için çok değerlidir. Flört etmeyi sever, fakat tercihleri tabii ki uzun soluklu ilişkilerdir. Bunun içinse güven olmazsa olmazlarıdır. İlk adımı kolay atmazlar, karşı taraftan beklerler. Onlara gerekli güveni verene kadar kendilerini açmayan yengeçler bir kez o eşiği aştı mı dünyanın en sevgi dolu sevgililerine dönüşürler. Yaptığınız hiçbir şeyi unutmaz ve pek eleştiriye gelemezler. Ama bunun farkında olmayabilirler.
Ay iki buçuk günde bir yer değiştirirken, Ay’ın çocukları olan yengeçler de bu durumdan etkilenirler. Duyguları değişkenlik gösterebilir. Bu yüzden bazen onları yorganların altında kendi haline bırakmak en iyisidir. Yeni ay zamanı onların en hareketli olduğu dönemlerdir, dolunay zamanları ise hissettikleri duygular artar. Yengeç burcunun yöneticisi olan Ay’ın günü pazartesi, rengi beyaz ve gümüştür.
Etrafınızda yengeç burcu olması sizi koruyan bir melek olduğu anlamına gelir. Yengeç bir ebeveyn şefkatiyle size ailenin önemini öğretir. Yengeç arkadaşlarınız her koşulda sizi anlar ve korur. Yengeç bir sevgili size kalbinde çok özel bir yer açtığını her fırsatta hissettirir. Yengeç bir patron anlayışlı ve yardımsever olacaktır. Yengeç burcu çocuklarına her fırsatta onları sevdiğinizi ve desteğiniz göstermeniz gerekir.
Sert kabuklarının içinde yumuşacık olan yengeçlerin hassasiyetlerine özen gösterelim. Endişelerini umuda çevirelim, korkularının nedenlerini bulmalarını sağlayalım, küstüklerinde kendi hallerine bırakalım ama ellerini hep tutalım!
Birbirimizi sevmek için önce kendimizi çok sevelim. Kendimizi sevmek için en çok kendimizle olan ilişkimizi düzeltelim!
Sevgiler 🙂