Burçlar kuşağımıza Kova burçlarıyla devam ediyoruz. Güneşin iyice kendini gizlediği zamanlar Güneş Kova burcuna girer. Kış zaten çoktan başlamıştır. Karlar yağar, soğuklara artık herkes alışmış durumdadır. Mevsim kendini kabul ettirmiş, bu yüzden etrafta tatlı bir sakinlik hakimdir. Kovalar gözlemler ve icat ederler. Kovalar sabittir. Satürn Kova’nın klasik yöneticisi, Uranüs Kova’nın modern yöneticisidir.
Kaç kişi bir araya gelsek çözeriz acaba şu Kovaları? Jacques A. Bertnard “Kova basitlik peşinde olan karmaşık bir burçtur” demiş. Ben aksine Kovaların karmaşıklık peşinde koşan basit bir burç olduğunu düşünüyorum. Yanlış anlaşılmasın ve Kovalar böyle söylediğim için kızmasın. Onların amacı karmaşık yaşamak değildir. Kovalar son derece düz yaşayan bir burçtur, hayatı karışıkmış gibi yaşayan Kova olmayanlardır. İşler zaten burada karışmaya başlar, çünkü Kovaların ilgi alanı insanı anlama sanatıdır. Biyoloji olsun, psikoloji, sosyoloji hatta astroloji! Bunların hepsi Kova’dan sorulur! E insanı anlamak için bu kadar yol varken ve şu insanoğlu hala tam olarak anlaşılamamışken Kovaların kendini sürekli karmaşa içinde bulması gayet doğaldır! Ayrıca bu demek değildir ki Kovaları anlamak kolay iştir. Aslında oldukça basit yaşayıp çözülmesi bu kadar zor bir insan olmak ayrı bir ilginçliktir. Onların hem kimsenin fark etmediği hem Kova istemedikçe asla içeriye girilmeyen sınırları vardır. Gezegenleri Satürn boş oturmamış ve Kovaların çocukluk dönemlerinde onlara bir takım travmalar yaşatmıştır. Ve ailelerini affedemeyen Kovaların sağlık sorunları baldırlarında görülebilir.
Kovalar orijinaldir. Kovaları; Kovalar olarak bir kümeye almak bile onları rahatsız ediyor olabilir. Lakin onlar herkesten farklı olmak ister ve kendilerini öyle görürler. Bu yüzden doğuştan sıra dışı olmaya kendilerini programlamış gibidirler. Bir toplumda kova burcunun kolayca sivrilmesi çok kolaydır, Kova burcu olmasından ötürü. Hepsi kendilerine özgü tarzlarını üzerlerine oturtmuşlardır. Kovalar fikirlerini rahatça ifade edebildikleri ortamlara ihtiyaç duyarlar, bunu da her yerde yapamazlar. Bu onları kendi özgürlüklerine o kadar bağımlı hale getirir ki; kendileri gibi olmayan herkes onlar için birer tehdit haline gelir. Çok kolayca ve büyük bir önyargıyla kendi gibi olmayan insanları dışlayabilirler. Onlar zaten genel olarak kendilerini dış dünyadan dışlamış durumdadırlar. Bu biraz kibir kokan bir yaklaşımdır. Çelişkilerle dolu olan Kovalar ne olursa olsun her zaman özgürlük için savaşırlar. Fanatikliğe son derece karşı çıkan Kovalar kendi fikirlerinde oldukça sabittir. Kovalar kendilerini gizlemesini iyi bilir, bunu elbet en çok başkalarını gözlemleyip çözümleyerek yaparlar. Böylece odak noktasına hep başkalarını koyarlar. Kovalar dehadır. Olaylara kimsenin aklına gelmeyecek yorumlar yaparak ve alternatifler getirerek herkesi hem gülümsetip hem şaşkınlığa uğratırlar. Bu haklı sebeple, onların olduğu ortamlar onların sunduğu talk-show tadında bir tartışma programı gibi geçer. Herkesin keyfi çok yerindedir. Kovalar çok iyi arkadaştır. Aile sorunlarından ağızlarının payını alan Kovalar, arkadaşlarını aileleri kadar yakın görürler. Size zaman ayırır, sizi dinler, tahminlerde bulunur ve akıl hocanız oluverirler. Onlar maddi manevi her şeylerini sevdikleriyle paylaşırlar. Kova cömertliğin en güzel halidir, çünkü onlar en önemlisi bilgilerini paylaşırlar. Kovalar o kadar hesapsız verirler ki, insanlar onların ne kadar cömert olduklarını fark etmeyebilirler. Kovaların sırrı paylaşmaktır.
Kovaların derdi gezegenlerinden ötürü biraz zamanladır. Geleceğe umutla bakan Kovalar yaşamın içine girdikçe hayatın acımasız yönlerini görmeye başlarlar. Bu da adeta onları daha fazla içlerine kapanır hale getirir ve düzene karşı hep bir başkaldırı halinde olurlar. Kovalar hümanisttir. Herkesin eşit muamele gördüğü, insanların ezilmeyeceği bir düzen isterler. Ve bunun olması kendilerini insanlığa adarlar. Yaşları büyüdükçe, isyanları çoğalır. Kovalar ilk etapta ukala gözükseler de özlerinde tertemiz kalpleri vardır. Ve o tertemiz kalpleri onların her zaman birer çocuk olarak kalmalarını sağlar. Nasıl ki çocuklar en ufak bir şeyle mutlu olurlar; Kovalar da aynen böyledirler işte! Hayatı bir oyunmuş gibi yaşarlar. Yaşları kaç olursa olsun, çizgi film izlemeye, çikolatayı hapır hupur yemeye, oyun oynamaya devam ederler. Kovalar gençlik budalasıdır. Ve genç kalmak için her zaman ellerinden geleni yapacaklardır. Onlar hem zamanla yarışan hem zamanın gerisinde kalmak isteyen birer muammadırlar. Kovalar amaçlarını belirledikleri ve enerjilerini verimli kullandıkları takdirde çok değer verdikleri zamanı çok daha güzel kullanmaya başlarlar.
Kovalar vefalıdır. Onlar her ne olursa olsun ve nerede olurlarsa olsunlar size hep kucak açacaklardır. Kovalar yönlendirmeyi severler, çünkü bunu çok iyi başarırlar. Zaten insanlar Kovaların doğruyu ve yanlışı ayırma kabiliyetine çok güvenirler. Kovalar sağduyuludur.
Aşk hayatında Kovalar oldukça kontrollüdürler. Aşık olduklarını kendilerine bile itiraf etmeleri zordur. Kovaları korkutmamak gerekir, onlar için birine bağlı olmak düşüncesi bile büyük bir adımdır. Fakat bir kere o kapıdan girdiler mi, Kovalar sevgililerini şımarttıkça şımartırlar. Çok güzel el üstünde tutarlar ve aşklarıyla kendilerine aşık ederler. Hiç belli etmeseler de belki en iyi aile kurulabilecek burçlar Kova burçlarıdır.
Kovaların gezegeni Satürn’ün günü Cumartesi, rengi turkuazdır.
Etrafınızda Kova burcu olması arkanıza hep rahatça ve güvenle yaslanmanıza sebep olur. Kova burcu ebeveynleriniz size en doğru akıllarıyla kurallar koyarak hep en iyiye yönlendireceklerdir. Kova arkadaşlarınız sizi sizden iyi tanır ve en büyük hazineleriniz olurlar. Kova burcu sevgilileriniz sizi sevdikçe mutlu edecek, mutlu ettikçe daha çok sevecektir. Kova patronlarınız kurallı ve sert gözükse de sizinle hep iyi diyaloglar kuracaktır. Kova burcu çocuklarınız akıllarıyla sizi hayrete düşüreceklerdir, bol enerjilerini küçük yaşta spora vermeleri çok iyi olur.
Sevgili Kovaların akıllarından mümkün olduğunca yararlanalım. Onların değerini bilelim, hep genç olduklarını hissettirelim, tıpkı onların yüreği gibi tertemiz ve samimi olalım. Biz onları daha çok sevelim ki, onlar bütün insanları ve dünyayı daha çok sevsinler.
Hayat akıp giden bir rüya gibi; hem çok hızlı, hem çok yavaş. Her anı doyasıya ve şükürle yaşamak mühim olan. Ve yarınlara güzel bir dünya bırakmak. Özümüze dönmemiz ve hayattaki amaçlarımızı en güzel şekilde gerçekleştirmemiz dileğiyle.
Burçlar kuşağımıza Oğlak burçlarıyla devam ediyoruz. Güneş ışınlarının Oğlak dönencesine dik gelmesiyle beraber Güneş Oğlak burcuna girer. 21 Aralık gecesi ile kış gündönümü ve en uzun gece yaşanır. Kışın çetin koşullarına hazırlanmak için çok çalışmak ve birikimleri iyi kullanmak gerekir. Oğlaklar hesap eder ve yönetirler. Oğlaklar öncüdür. Satürn Oğlak burcunda yönetici durumdadır.
Satürn gezegenini duyan olmuştur belki; hani şu hangi burçtaysa o burcu alt üst eden ama aynı zaman da öğreten gezegen. Düşünün; bu Satürn gezegeni Oğlak burçlarını bizzat şekillendirir. Kolay değildir Oğlak doğmak. Oğlaklar daha doğmadan, çocukluk zamanlarında ve hayatlarının her anında bu Satürn ile haşır neşir olmak zorundadırlar. Satürn kendini sürekli bir sorun olarak hissettirir. Oğlakların omuzlarına en küçük yaştan öyle bir yük konmuştur ki; Benjamin Button misali büyüdükçe gençleşir hatta çocuklaşır Oğlaklar. Zaten Oğlaklar doğarken bile bir şeylere rağmen doğmuşlardır. Onlar inatları sayesinde varlardır. Her boynuzlu hayvanda inat olur ama keçilerin yavruları olan oğlakların inatları biraz daha fazladır. Fakat yaşları ilerledikçe artan keçi inatları onların dizlerinde sağlık sorunları yaratabilir.
Oğlaklar sabırlıdır. Oğlak denilince akla kariyer gelir. Onlar kendilerini hep önemli hissetmelidirler. Bundan mütevellit başarı ve statü sahibi olmak için ellerinden geleni yaparlar. Oğlaklar sürekli üretim halindedirler. Fiziksel olarak bir işle uğraşmıyor bile olsalar emin olun o sırada kafalarından çeşit çeşit planlar geçiyordur. Ve kafalarından geçen kusursuz planları gerçekleştirmek için ellerindeki her imkanı ve kaynakları sonuna kadar kullanmak ister ve hiç çekinmezler. Oğlaklar için başarıya giden yolda her şey mübahtır. Bu bazen onları biraz açgözlü olmaya bile götürebilir. Oğlaklar pratiktir. Her soruna soğukkanlı yaklaştıkları için kolayca çözüm bulabilirler. Bu onların her zaman kararlı tutumlar sergilemesini sağlar. Oğlaklar kendi yaşamlarının sorunlarını hep tek başlarına ve kendi emekleriyle halletmişlerdir. Onların hayatlarındaki tek otorite yine kendileridir. Sadece kendilerine hesap verdikleri için dışarıya karşı sınırları vardır. İşte o sınırları kimse ihlal etmesin diye bir anda çok katı olabilirler. Dikkat edin; Oğlaklar bir anda sertleşirler, adeta kap katı kesilirler. Bakışları bile donuklaşır. Aslında onların bu kurallı tutumları hayata karşıdır. Hayatlarının çokça döneminde karşılaştıkları zorluklar onları ya daha güçlü ya daha hırslı yapar. Hırsa bulaşan Oğlaklar çıkarcı ve hesapçı olabilirler. Ama hırsını azme dönüştürebilen Oğlaklar; disiplinle çalışıp hak ettikleri ve hedeflerindeki en üst noktaya bileklerinin hakkıyla gelirler.
Oğlaklar planlıdır. Oğlaklar etraflarındaki her şeyi kontrol etmek isterler ve her sorunu çözmek için kollarını oraya buraya uzatmaya çalışırlar. Kendi kendilerine yük almak adeta bir alışkanlık olmuştur onlar için. Sevdiklerinin bir ihtiyacı oldu mu bütün hünerlerini, becerilerini, çevrelerini, paralarını, sezgilerini v.s kullanabilecekleri ne varsa hepsini kullanırlar. Oğlaklar her şeyi hatta insan kullanmasını bile çok iyi bilirler. Tabii ki bunların hepsini görevleri gibi ama seve seve yaparlar. Ama bu kadar çabadan sonra tabii ki her şeyin kendi istedikleri gibi olmasını ister ve her şeyi yönetme hakkını kendilerinde bulurlar. İhtiyaç anında Oğlak oradadır çünkü onların en büyük arzusu; birilerinin onlara ihtiyaç duymasıdır. Oğlaklar daha dünyaya gelmeden istenmediklerini hissedebilirler. Bu onlarda güvensizlik ve korku yaratır. Bu hislerle engelleri kendi kendilerine çekerler. Oğlakların ilk aşmaları gereken engel; korkularıdır. Neden ve niçin korktuğunu çözen Oğlaklar; aslında yapmak istedikleri her şeyin gücünün içlerinde olduğunu fark ederler. Ve farkında olmadan kullandıkları savunma mekanizmalarını kullanmayı bırakırlar.
Oğlaklar sevilmek ister, hem de çok sevilmek. İnatçı Oğlakların gönlünü hoş ederek onlara istediğinizi yaptırabilirsiniz, yeter ki biraz makul olun. Onların dışı buz, içi baldır. Eminim etrafınızda bir Oğlak varsa illa ayaküstü bir eleştiri yemişsinizdir. Oğlaklar çevresindeki insanlarda gözlerine batan bir şey varsa pat diye söyleyiverirler. Çünkü kendileri de başkalarının görüşlerine çok önem verir ve hep onay almak isterler. Onların sadık kaldıkları belli kalıpları vardır. Bu kalıplardan kendilerine bir duvar örmüşlerdir. Ara sıra büyük konuşup o duvarlara toslasalar da her zaman etkileyici konuşmalar yapsın ve herkesler onları dinlesin isterler.
Aşk hayatında Oğlaklar temkinlidir. Yaşayacakları ilişkinin sağlam olmasını isterler bu yüzden adımlarını yavaş yavaş atarlar. Karşısındakinin her bir hamlesini gözlemlerler çünkü onun duygularından emin olmalılardır. Şüpheci ve kıskanç Oğlakların kafalarından neler geçtiğini bilemezsiniz. Kızları biraz kaprisli olur ama bütün Oğlaklar çok düşünceli ve romantik aşıktırlar. Oğlakla aşk yaşamak bungee jumping yapmak gibidir. Ara sıra sizi tedirgin de etse, aşkıyla sizi hep koruyup kollayacak, ayrıca size kimseniz bizzat o gibi hissettirecektir.
Satürn gezegenin günü; Cumartesi, renkleri; gri ve siyahtır.
Etrafınızda Oğlak burcu olması size hayat dersleri vererek sizin büyümenizi sağlar. Oğlak burcu ebeveyn sizi hiç yalnız bırakmaz, yeri geldiğinde sizinle çocuk olur. Oğlak burcu arkadaşlarınız olduğunda bilirsiniz ki arkanızı güvenerek yaslayabileceğiniz sapasağlam dostlarınız vardır. Oğlak burcu sevgilileriniz sizi hem olgunlaştırır, hem jestleriyle sizi bir daha bir daha kendisine aşık eder. Oğlak patronlarınız bazen sert de olsa sizi çok en başarılı şekilde yontar. Oğlak çocuklarına kurallı bir yuva verelim çünkü o alışkanlıklarına ve evine bağlı bir çocuk olacaktır.
Sevgili Oğlaklara hayatımızın her alanında onlara ihtiyacımız olduğunu hissettirelim, onlar başarı merdivenlerini teker teker çıkarken biz onlara hep arka çıkalım, onların sınırlarına saygılı olalım ama yine de sevgi sözcükleriyle gönüllerini hoş tutalım. Ve bunların hepsini koşulsuz sevgiyle yapalım.
Hepimiz bazen birilerine kızıyor, birilerine darılıyoruz. Ama hepimiz birbirimizin aynasıyız ve birbirimizin hayatına belli amaçlarla giriyoruz. Uzaklara gitmeyelim, kendimizi hep yakınlarımızda arayalım. Kendimizi buldukça kabul etmemiz kolaylaşır. Ve mutlu olmanın ilk yolu kendimizi severek şükretmektir.