Koçları Tanıyalım

Merhaba Arkadaşlar,
Burçlar kuşağımıza zodyağın ilk burcu koçlarla başlıyoruz. Gündüzün en uzun olduğu gün 21 Mart’ta güneş koç burcuna girer ve ilkbahar başlar. Eski kültürlerden günümüze kadar gelen nevruz bayramı yeni bir yılın başlangıcı demektir. Güneş ekvatora dik açı ile gelerek her yeri aydınlatır. Doğanın uyanışı, çiçeklerin açması, günlerin uzaması koç burçlarındaki coşkuyu anlatır. Koçlar insiyatif alır ve başlatırlar. Koçlar öncüdür. Mars koçta yönetici, güneş yücelen konumdadır.

Şimdi bazılarınızın koçların ne kadar patavatsız, ukala ve bencil olduklarını söylediğini duyar gibiyim. Peki gerçekten öyleler mi? Burada koçlara bir söz hakkı düşüyor, fakat kendilerini savunma ihtiyacı duymayabilirler. Hatta bu sözlere gülebilirler bile. Hayır, ukala olduklarından değil; onlar kendilerinden emindirler. Kendi doğrularını yaparlar ve başkalarından çok akıl almazlar. Hayatı hep kendi deneyimleriyle öğrenmek ve yaşamak isterler. Koçlar kendi kendilerine yetebilen burçlardır.

Koçlar bir anda küser, sessizleşirler. Neye niçin kızdığını ya da kırıldığını anlayamazsınız. Ama onlar her şeyi sezgileriyle anlarlar. İçlerine attıkça atarlar. Koç kafa ve yüz bölgesini temsil eder. Koçların o kafalarında nelerle mücadele ettiklerini kimse bilemez. O yüzden pek meşhurdur baş ağrıları.  Bir de bencil derler koçlara. Bazıları kendi isteklerini ve sorunlarını konuşmaya o kadar alışmışlardır ki, kendi duygularından bahsetmeyen (belki de özenli bir yaklaşımla sorulmadığı için) koçlarda aslında kendilerini görürler. İletişimin önemli bir kuralı dinlemektir, koçlar da bunu çok iyi becerir. Tabii o an başka bir uğraşları yoksa. Çünkü koçlar yaptığı işleri tam konsantre olarak yaparlar. Ateş elementinden oldukları için anda kalmasını becerirler. Onlar hep o anı yaşarlar. Etrafında ne olup bittiğinin son derece farkındadırlar, çünkü yaşamda aktiftirler. Hayatta kalma gerektiğinin bilincinde olup, bunun için savaşırlar. Basit yani “simple” yaşayan burçlardır. Ne geçmişle ne gelecekle işleri yoktur. Karmaşadan uzaktırlar.

Koçlar boş yere konuşmaz. Konuştukları zaman da susmak bilmezler. Çok güzel başladıkları konuşmalarının devamını getiremezler. Zaten koçlar hevesle harekete geçer ama hemen sıkılıverirler. Konuşurlar çünkü yaşadıkları dünyada olup bitenler karşısında duyarsız kalamazlar. Coşkulu bir şekilde savundukları fikirler genellikle insanların, hayvanların ya da dış dünyanın haklarını savunmak içindir. Algıları çok kuvvetlidir ve etraflarındaki her şeyin farkında olmak isterler. Gördükleri her şey hakkında yorum yaparlar. Koçlar adildir ve bunun için kendilerini açıkça ortaya koyarlar.  Etrafta hararetli bir şekilde, kimseden çekinmeden fikirlerini ortaya koyan biri görürseniz bilin ki o koç burcudur. Koç cesurdur. Direkt ve hesaplamadan konuşması onu patavatsız gösterir. Aslında onlar neyse odur. İnsanların özel alanlarına girmez ve bu konular hakkında konuşmazlar. Yani dedikodu yapmazlar çünkü onlar gerekli olanla ilgilenirler.

Mars ona bitmek bilmeyen bir enerji, güneş ise amaç duygusu verir. Bu ikisinin birleşimiyle koçlar kendi istedikleri ve arzuladıkları ne varsa yaparlar. Üzerinde çok düşünmeden de olsa işe girişiverirler. Koçlar kendilerine güvenen insanlardır ve kendilerine çok düşkünlerdir. Kendilerine iyi bakar, sağlıklarına özen gösterirler. Aşk ise koçlar için çok önemlidir. Sevdiği kişide aradığı ilk özellik onunla konuşabilmesidir. Normal hayatında olduğu gibi ilişkisinde de hep heyecan ister. Bu yüzden sevgilisine jestler yapar ve bol sürprizli bir ilişkisi olsun ister. Risk alır ve ilk hamleyi cesurca atarlar. Karşısındakinin dürüst olmasını isterler. Kıskançlardır ama kıskançlık oyunlarına gelmezler.

Mars gezegeni Salı gününü yönetir ve ona kızıl gezegen denir. Bu yüzden koç burcunun uğurlu günü Salı ve rengi kırmızı ve tonlarıdır.

Etrafınızda koç burçlarının olması sizi daha güçlü kılar. Koç bir ebeveyn çocuklarına tek başına güçlü olması gerektiğini öğretir. Koç arkadaşlarınız sizi hep motive eder. Koç sevgilileriniz sizi güzelce dinler. Koç patronları sizi hedefe yönlendirir. Koç çocukları size en küçüklüklerinden olgun olabileceklerini gösterirler. Belki bu yüzden koçların içindeki hiç büyümeyen bir çocuk vardır.

Koçlar nasıl bizi olduğumuz gibi kabul ediyorsa biz de onları oldukları gibi kabul edelim. Söyledikleri laflara alınmayalım, aksine samimi bir şekilde konuştukları için pür dikkat dinlemeye çalışalım. Eğer onlarla birlikte çalışıyorsak bir işe başlamadan önce onların göz ardı ettiği ayrıntıları ve detayları onlara gösterelim. Onların pek dile getirmediği hislerini dinlemeye hatta duymaya çalışalım. Hiç konuşmuyorlarsa yazı yoluyla iletişim kurmaya çalışalım.

Unutmayın; birbirimizi sevmemiz için önce birbirimizi tanımamız gerekir. Sevgiler! 🙂

 

 

Yorum bırakın