Akrepleri Tanıyalım

Merhaba Arkadaşlar,
Burçlar kuşağına Akrep burçlarıyla devam ediyoruz. Güneş Akrep burcuna girdiği zaman, sonbahar keskinleşir. Soğuklar ve karanlıklar çoğalmaya başlar. Doğa hem kapıdaki kış için, hem gelecek ilkbahar için kendini hazırlamak zorundadır. Bunu yaparken topraktan güç alır. Yapraklar toprağın altına karışır, tohumlar artık orada büyüyecektir. Akrepler arzular ve dönüştürür. Akrepler sabittir. Mars Akrep’in klasik yöneticisi, Pluton Akrep’in modern yöneticisidir.
Akrepleri anlamak için önce o eşsiz ruhlarına bürünmek gerekir. Akrep biraz kaybolmak gibidir. Herkesin harcı değildir onların o derin ruhlarında kaybolmak. Size öyle bir nüfuz ederler ki; hem hayranı olursunuz, hem muhalefeti. Ya da en kısa yoldan Akrep olmak istersiniz. Hakkında söylenenler onları daha bir çekici hale getiriyor olacak ki, orada burada Akrepleri okuyan duyan bir bakarsınız kendini Akrep gibi tanıtıverir. (True story!) Dikkat etmek lazım, Akrepleri derin bakışlarından tanımak lazım. Uzaktan hoş gelir elbet davulun sesi. Akrep olmak bir ayrıcalıktır ayrıcalık olmasına tabii, ama bu ayrıcalığın büyük hatta bazen ağır bedelleri olabilir. Fakat hep değer. Akreplerin her şeyi o kadar gerçektir ki; kıskançlıkları, kinleri ve kuşkuları bile arzulanır hale gelir. Akreplerin Marsı paylaştığı Koç’tan farkı; üreyerek hayatta kalma çabasıdır. Güçlü cinsel arzuları ve duyguları onların sürekli kendi içlerinde mücadele etmesine sebep olur. Bu da cinsel organlarında bir takım problemlere yol açabilir.
Akreplerin dilleri meşhurdur. Sizi uzun süre görmese bile iki güzel sözle hemen tavlayıverirler. İnsanların gönlünü hoş tutmasını iyi bilirler. Hoşlanmadığınız birileri hakkında çaktırmadan dedikodu yaparlar. Bayılırlar insanları güldürmeye, muzur muzur. Bilmem bilir misiniz ama, akrepler çok yeteneklidir. Aslında çok iyi bir yazardırlar, çok iyi oyuncu, iyi birer konuşmacı ya da iyi müzisyen. Fakat bu yeteneklerini genellikle insanlardan mahrum bırakırlar. Yeteneklerine güvenirler de, kendilerine güvenmezler. Onlar başkalarını kolayca eleştirip, alay edebilirler. Ama kendilerine yapılmasını asla istemezler, belki bu yüzden çekinirler. Zayıf noktaları sadece onlara özeldir, acizlik hiç onlara göre değildir. Kendileri kendilerinin son derece farkındadırlar. Akrepler kendileriyle yüzleşebilen burçlardır. Bilirsiniz; akrep sokar. Ama Akrepler en çok kendilerini sokar, hem de canlarını yaka yaka. O dilleri yılanı deliğinden çıkardığı gibi, bazen yerin dibine sokmasını da bilir. Hem kendinde, hem başkalarında hiç kapanmayacak yaralar açarlar. Fakat bazen bu gereklidir, hatalardan ders çıkarmak için insanın acı çekmesi gerekir. Akrebin karşısındaki bunu yapamıyorsa, Akrep ona zorla yaptırır. Akrebin ölüm ve doğum teması burada ortaya çıkar. Onlar öldürerek diriltir, bazen dirilttiğini de öldürdüğü gözlenebilir. Akrep hayvanı zehirli olmasının yanı sıra, iyileştirici özelliğiyle de bilinir. Akreplerin acı çekme kotası çok yüksektir. Büyümeleri biraz sancılı olsa da, onlar acı çekerek güçlenirler. Akrepler dayanıklıdır. Kendini iyileştiren Akrep, herkesi iyileştirebilir.
Akrepler gizemlidir. Akrepler çok gizemlidir. Onları çözmek bir yana, siz kendinizi kaybedersiniz. Ser verip sır vermezler. Onlar gizemli olmalarıyla dikkat çekerler. Dikkat çekmek istediklerinde yaptıkları hareketler bile bir gizem taşır. Kendileri bile farkında değildir. Akrepler ketumdur ama tehlikeli değil. En fazla bir süre sonra siz “esir” olursunuz, onlar “esrar” hallerine dönüşürler. Septisizm dendi mi, akla Akrepler gelmelidir. Şüphe etmek onların düşünce biçimidir. Bazen şüphenin kendisinden bile şüphe ederler. Kendilerini dahil etrafındaki herkesi ve her şeyi sorgularlar. Onların bu tedirgin ve kuşkucu halleri öyle ciddi ve düzenlidir ki, Akreplerin yaşam fonksiyonu haline gelir. Bu yüzden şüphesi bile insana güven verir. Fakat bu kuşkular kendilerine ara sıra huzursuzluk verebilir. Hoşlarına gitmeyen durumlarda hemen kaçmayı seçerler. Bu yüzden yalnız kalabilecekleri alanlara ihtiyaçları vardır. Zaten Akreple yaşayan bilir; onları sürekli tedirgin eden bir şeyler vardır. Onları tedirgin edecek mutlaka bir şeyler vardır. Akrepler karmik bir burçtur. Bu yüzden hafızaları güçlüdür ve dönüp dolaşıp geçmişe dönebilirler. Sözlerine çok dikkat etmeliler. Geçmişten şikayet eden biri haline gelmek yerine, hep güzel dileklerde bulunup karmalarını güzelleştirebilirler.
Akreplerin akıl almaz bir 6. hisleri vardır. Kendi ruhuyla bu kadar temas içinde olan bir insanın bu özelliğine şaşmamak gerekir aslında. Akrepler her şeyi aşırı yaşar. Aşırı sever, aşırı sahiplenir, aşırı üzülürler. Akreplerin duyguları o kadar yoğundur ki, yaşadıkları her duygu çok içten olur. İçinizi ısıtan birer gülümsemeleri vardır, çünkü gözlerinin içleri güler. Akrepler insanların kalplerine dokunabilen insanlardır. Ve ellerinde sihirli değnek varmışcasına girdikleri hayatlara kalıcı etkiler bırakırlar.
Aşk hayatında Akrepler son derece tutkuludur. Sevdiklerini sahiplenirler, kıskanç oldukları tartışılmaz bir gerçektir. Akrep burcu tarafından sevilmek, onun aşkını yaşamak resmen bir şanstır. Onlar duygularını dile getirmekten çok bakışlarıyla ya da dokunuşlarıyla hissettirirler sevgilerini. Akrepler kolay kolay sevdiklerinden vazgeçmezler.
Akreplerin gezegeni olan Mars’ın günü Salı, rengi koyu kırmızıdır.
Hayatınızda Akrep burcu olması size derinlik katar. Akrep ebeveynleriniz sizin hayata karşı daha güçlü olmanızı sağlar. Akrep arkadaşlarınız sizin pozitif yönlerinizi zenginleştirir. Akrep sevgilileriniz size bir ruhunuz olduğunu hatırlatır. Akrep patronları iş ahlakıyla tam konsantre olmanızı sağlar. Akrep çocuklarının huzura ihtiyacı vardır, onları güzel güzel besleyerek sakinliği aşılamalısınız.
Akreplerin değerlerini bilelim, sevildiklerini hiç durmadan hissettirelim. Onlara zaten hiç unutmayacakları güzel anılar verelim. Onların güçlerine güç katalım. Ve onların; kendilerini istedikleri zaman sarıp saklamalarına izin verelim 🙂
Hayata direnmek yerine kabule geçelim. Ve bunu yaparken her şeyi zıtlıklarıyla sevelim. Hepsi bizim için var, biz de bizim için varız. Birbirimizin her anında yanında olmak dileğiyle.
Sevgiler 🙂

Koçları Tanıyalım

Merhaba Arkadaşlar,
Burçlar kuşağımıza zodyağın ilk burcu koçlarla başlıyoruz. Gündüzün en uzun olduğu gün 21 Mart’ta güneş koç burcuna girer ve ilkbahar başlar. Eski kültürlerden günümüze kadar gelen nevruz bayramı yeni bir yılın başlangıcı demektir. Güneş ekvatora dik açı ile gelerek her yeri aydınlatır. Doğanın uyanışı, çiçeklerin açması, günlerin uzaması koç burçlarındaki coşkuyu anlatır. Koçlar insiyatif alır ve başlatırlar. Koçlar öncüdür. Mars koçta yönetici, güneş yücelen konumdadır.

Şimdi bazılarınızın koçların ne kadar patavatsız, ukala ve bencil olduklarını söylediğini duyar gibiyim. Peki gerçekten öyleler mi? Burada koçlara bir söz hakkı düşüyor, fakat kendilerini savunma ihtiyacı duymayabilirler. Hatta bu sözlere gülebilirler bile. Hayır, ukala olduklarından değil; onlar kendilerinden emindirler. Kendi doğrularını yaparlar ve başkalarından çok akıl almazlar. Hayatı hep kendi deneyimleriyle öğrenmek ve yaşamak isterler. Koçlar kendi kendilerine yetebilen burçlardır.

Koçlar bir anda küser, sessizleşirler. Neye niçin kızdığını ya da kırıldığını anlayamazsınız. Ama onlar her şeyi sezgileriyle anlarlar. İçlerine attıkça atarlar. Koç kafa ve yüz bölgesini temsil eder. Koçların o kafalarında nelerle mücadele ettiklerini kimse bilemez. O yüzden pek meşhurdur baş ağrıları.  Bir de bencil derler koçlara. Bazıları kendi isteklerini ve sorunlarını konuşmaya o kadar alışmışlardır ki, kendi duygularından bahsetmeyen (belki de özenli bir yaklaşımla sorulmadığı için) koçlarda aslında kendilerini görürler. İletişimin önemli bir kuralı dinlemektir, koçlar da bunu çok iyi becerir. Tabii o an başka bir uğraşları yoksa. Çünkü koçlar yaptığı işleri tam konsantre olarak yaparlar. Ateş elementinden oldukları için anda kalmasını becerirler. Onlar hep o anı yaşarlar. Etrafında ne olup bittiğinin son derece farkındadırlar, çünkü yaşamda aktiftirler. Hayatta kalma gerektiğinin bilincinde olup, bunun için savaşırlar. Basit yani “simple” yaşayan burçlardır. Ne geçmişle ne gelecekle işleri yoktur. Karmaşadan uzaktırlar.

Koçlar boş yere konuşmaz. Konuştukları zaman da susmak bilmezler. Çok güzel başladıkları konuşmalarının devamını getiremezler. Zaten koçlar hevesle harekete geçer ama hemen sıkılıverirler. Konuşurlar çünkü yaşadıkları dünyada olup bitenler karşısında duyarsız kalamazlar. Coşkulu bir şekilde savundukları fikirler genellikle insanların, hayvanların ya da dış dünyanın haklarını savunmak içindir. Algıları çok kuvvetlidir ve etraflarındaki her şeyin farkında olmak isterler. Gördükleri her şey hakkında yorum yaparlar. Koçlar adildir ve bunun için kendilerini açıkça ortaya koyarlar.  Etrafta hararetli bir şekilde, kimseden çekinmeden fikirlerini ortaya koyan biri görürseniz bilin ki o koç burcudur. Koç cesurdur. Direkt ve hesaplamadan konuşması onu patavatsız gösterir. Aslında onlar neyse odur. İnsanların özel alanlarına girmez ve bu konular hakkında konuşmazlar. Yani dedikodu yapmazlar çünkü onlar gerekli olanla ilgilenirler.

Mars ona bitmek bilmeyen bir enerji, güneş ise amaç duygusu verir. Bu ikisinin birleşimiyle koçlar kendi istedikleri ve arzuladıkları ne varsa yaparlar. Üzerinde çok düşünmeden de olsa işe girişiverirler. Koçlar kendilerine güvenen insanlardır ve kendilerine çok düşkünlerdir. Kendilerine iyi bakar, sağlıklarına özen gösterirler. Aşk ise koçlar için çok önemlidir. Sevdiği kişide aradığı ilk özellik onunla konuşabilmesidir. Normal hayatında olduğu gibi ilişkisinde de hep heyecan ister. Bu yüzden sevgilisine jestler yapar ve bol sürprizli bir ilişkisi olsun ister. Risk alır ve ilk hamleyi cesurca atarlar. Karşısındakinin dürüst olmasını isterler. Kıskançlardır ama kıskançlık oyunlarına gelmezler.

Mars gezegeni Salı gününü yönetir ve ona kızıl gezegen denir. Bu yüzden koç burcunun uğurlu günü Salı ve rengi kırmızı ve tonlarıdır.

Etrafınızda koç burçlarının olması sizi daha güçlü kılar. Koç bir ebeveyn çocuklarına tek başına güçlü olması gerektiğini öğretir. Koç arkadaşlarınız sizi hep motive eder. Koç sevgilileriniz sizi güzelce dinler. Koç patronları sizi hedefe yönlendirir. Koç çocukları size en küçüklüklerinden olgun olabileceklerini gösterirler. Belki bu yüzden koçların içindeki hiç büyümeyen bir çocuk vardır.

Koçlar nasıl bizi olduğumuz gibi kabul ediyorsa biz de onları oldukları gibi kabul edelim. Söyledikleri laflara alınmayalım, aksine samimi bir şekilde konuştukları için pür dikkat dinlemeye çalışalım. Eğer onlarla birlikte çalışıyorsak bir işe başlamadan önce onların göz ardı ettiği ayrıntıları ve detayları onlara gösterelim. Onların pek dile getirmediği hislerini dinlemeye hatta duymaya çalışalım. Hiç konuşmuyorlarsa yazı yoluyla iletişim kurmaya çalışalım.

Unutmayın; birbirimizi sevmemiz için önce birbirimizi tanımamız gerekir. Sevgiler! 🙂