Pozitif Düşünce Kazanır mı?

Senelerdir pozitif olmayı pozitif düşünce sandım durdum, ta ki Nevşah’ın kitabını okuyana kadar. Kendimi hasta ediyormuşum, haberim yokmuş!

Pozitif olmak demek, “Aman her şey çok güzel, herkesi seviyorum her şey pırıl pırıl, yaşasın yaşamak.” gibi bir olay değil. Bunlar tabii ki güzel şeyler, düşünce tabii ki önemli. Ama bunu kendinize zorlamak ve duygularınızı ihmal etmek çözüm değil. Hatta hastalık!

Astrolojide Ay; duyguları, ruh halini ve gündelik alışkanlıkları ifade ediyor. Duygular insanı insan yapan ve hayata adapte eden şeyler.

Pozitifte olmak ise maddeye- elle tutulan bir şeye değil, içine- manevi olana yönelmek demek. Yani mesela düşüncenin somut bir şey olduğu düşünüldüğünde düşüncenin pozitifle hiç bir alakası olamaz. Ama o düşüncenin yarattığı duygu pozitif olabilir. Çünkü madde negatif, manevi olan pozitiftir. (Buz negatif, buhar pozitiftir.)

İnsanın en küçük parçası olan atom çekirdek ve yörünge olarak ikiye ayrılır. İçinde elektron ve nötron tanecikleri vardır. Elektron ışığın yavaşlamış halidir ve çekirdeğin dışındaki yörüngede bulunur, proton ise ışığın hızlanmış halidir ve çekirdeğin içinde bulunur. Madde zaten enerjiyi yavaşlatır. Her şey bir enerji olduğuna göre de elle tutulan şeylerin insanı durdurup sınırlandırdığı buradan görülebilir.

Yani “pozitif olmak” dışarıyla değil, içle bağlantı kurmaktır. Eşe, dosta, paraya, işe, bilgisayara ve telefona odaklanmak değil insanın sadece kendi içine ve ruhuna yönelmesidir. Çünkü insanı pozitif hale getiren tek şey budur.

Bunu nefes egzersiziyle, ibadetle, meditasyonla ya da sadece sessiz kalarak bile yapılabilir. Yeter ki içine ve elde tutulamayana insan yönelsin… Bu yapıldığında frekans yükselir, sınırsız olunur ve akışta kalınabilir.

Aynı şekilde insanın kendini burçlarla tanımlaması da doğru değildir. Bu da insanı sınırlayan ve kısıtlayan bir şeydir. Bu da titreşimi düşürür ve negatif bir durumdur. Bir durum ya da düşünse ne kadar sınırlıysa bu o kadar negatiftir. (İlgili video)

O yüzden herkes tutunduğu her kimliği, insanı ya da eşyayı bırakır ve içine yönelirse işte o zaman gerçekten sınırsızlığa ulaşabilir ve akışta kalabilir. İşte mucize de burdadır…

Kubilay Aktaş’ın dediği gibi: Dışarda bağlanacak bişey olmadığında, Varlığın içe, aslına döner . O zaman sen sadece sen olmadığını anlarsın. 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s