Merhaba Arkadaşlar,
Bu blog’u kullanmaya başladığım için çok heyecanlıyım. Çünkü hayatımın en önemli hedeflerinden biri olan “insanlara yardım etmek” amacıyla kullanmak istiyorum.
Size bilgisayarın başından içimdeki tüm sevgiyi, coşkuyu ve yaşam enerjisini vermeye çalışacağım. Günümüzdeki sosyal medyanın yeri düşünüldüğünde de bunun başarılı olacağına inanıyorum. Sizlere büyük bir tutkuyla öğrendiğim astrolojinin hayatımızdaki fark etmemiz gereken yönlerini ve okuduğum kişisel gelişim kitaplarından öğrendiğim, kesinlikle herkesin öğrenmesi gerek dediğim bilgileri paylaşacağım.
Astrolojiyle olan bağım kendimi bildim bileli hep var. Bu ilgiye biraz genetik diyebiliriz 🙂 Küçüklüğümden beri babamın burçlara olan ilgisi beni de diğer kardeşlerimi etkilediği gibi etkiledi. Sonra hayatıma giren arkadaşlarımın da etkisiyle astrolojiye olan merakım hep arttı. (Astroloji diliyle 4. evimdeki uranüs ve 6.evimdeki kova etkisi diyebiliriz :)) Tanıdığım insanların, sanatçıların, sporcuların, politikacıların hatta her canlının ve olayın burçları hakkında kafa yormaya başladım. Sonra yükselen burç, ay burcu vs derken aslında birçok gezegen olduğunu ve hatta kişisel bir haritamız olduğunu öğrendim. Baktım ki işin içinden çıkamıyorum tam bir astroloji delisi olmuşum, profesyonel bir astroloji eğitimi almaya başladım. Daha kapsamlı öğrenmeye başladığımdan beri anlıyorum ki gökyüzünün sonsuz büyüklüğünde bilgiler sınırsız. Bu bilgileri öğrendikçe öğrenesim geliyor ve bu heyecanımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Nasıl ki dostlarla yapılan o samimi; bir kahvenin bile eşlik edebileceği uzun sohbetler, dertleşmeler oluyorsa, bu blog’un da aynı işlevi görmesini istiyorum. Düşünün ki bir kaç arkadaş oturuyor: yaşadıklarını ve deneyimlerini paylaşıp “brainstorming” yapmaya başlıyorlar. (Bundan daha güzel ve faydalı bir terapi düşünemiyorum :))
Umarım anlattıklarım, paylaştıklarım herkesin işine yarar ve sizin de yaptığınız yorumlar ve fikirlerle çok daha verimli olur.
Sevgiler!