Balıkları Tanıyalım

Merhaba Arkadaşlar,
Burçlar kuşağımızı zodyağın son burcu balık burçlarıyla sonlandırıyoruz. Şubat’ın bitimiyle kış bitmez, Mart’ın başlangıcıyla bahar başlamaz. Geçiş dönemleri her zaman zordur, nasıl geçtiğini pek anlamazsınız. Fakat zaman geçip o günlere baktığınızda; tıpkı kıştan kalan soğuğu emen toprak gibi ne kadar verimli geçtiğini görürsünüz. Balıklar hayal ederler ve inanırlar. Balıklar değişkendir.
Ah ne zor şu balıkları anlatmak. Yazıp yazıp çiziyor, siliyorum. Her burcu yazarken o burcun ruh haline büründüğümü fark etmiştim. On bir burcu iyisiyle kötüsüyle anladıktan ve anlattıktan sonra daha geniş perspektiften bakmaya başlıyor insan. Bilincin altlı üstlü dolu olması her şeyin karışmasına ve bir türlü aklın toplanamamasına neden oluyor tabii. Tıpkı balıklar gibi. Balık burçlarını anlatırken onların yöntemiyle; yani “esinlenerek” anlatmak istedim, bizzat suda yüzen balıklardan. Bin bir çeşit balık var: bazıları tehlikeli, bazıları çizilip boyanmış kadar güzel. Evren onlara torpil geçmiş de, özenle yaratılmış bir halleri var. Alık derler balıklara. Halbuki onlar susarken hayatı ve kendilerini anlamlandırmaya çalışıyorlardır. Koşullar değişir, çok hızlı değişir. Zaman, mekan, insan aynı kalmaz. Zamanı yakalayamayıp içinde kaybolan, değişen dünyaya ayak uyduramayan balıkların cezasını ayakları çeker.
Bilir misiniz ki balıkların ortak özelliklerinden biri yüreklerinin çift gözlü olmasıymış. Balık burcunun sembolünde de çift yöne giden balıklar vardır. Bir yerde kalbi, bir yerde aklı; bir yerde doğrular, bir de yanlışlar. Her şeyi bu kadar net görmeleri karar vermelerini zorlaştırır. Ama onlar hep düz mantıktan yanadır. İşlerine gelmeyen bir durum varsa da onu kendi mantıklarına oturtmayı bir şekilde başarırlar. Balıklar aklı selim insanlardır. Duygularını son derece güzel ve düzenli bir şekilde dinlemeleri kendileriyle ve etrafla doğru iletişim kurmalarını sağlar. Mübalağa sanatı Balıklardan sorulur. İfade etmek istedikleri her şeye azıcık abartı koymazlarsa olmaz. Aslında bakarsanız bu onların çok kıymetli bir yeteneğidir. Mizah ve hayal güçleri, el becerileri ve en önemli silahları yoğun duygularıyla ortaya mükemmel senaryolar da çıkabilir, lezzetli yemekler de, harika resimler de… Ne yaparlarsa yapsınlar hepsi birer sanat eseridir. Balıklar ilham perisidir. Süslü ifadeleri, uzun tasvirleri, kocaman bakan gözleriyle anlamak isteyene hep bir şeyler anlatırlar.
Balıklar vicdanlıdır. Ama vicdan kişinin kendi ahlaki değerlerini temel alır. Koçlar başlatır, balıklar hem bitirir hem başlatır. Kolay değildir 11 burçtan sonra her şeyi içselleştirmek. Bunu yapamayan balıkların başı kibirleriyle büyük beladadır. Diğerleri ise empati ustası olurlar. Onlar başkalarının yaşadıklarını özümserler, hızlı yargılara varmazlar ve geçmişten ders çıkarmayı asla ihmal etmezler. Balıklar fedakardır. Balıklar düşünür, bazı balıklar gereksiz çok düşünür. Onlar birilerini suçlarlar, oturdukları yerden birilerine kızarlar. Kendilerini izole etmek için hep bir bahaneleri vardır zaten. Burada fedakarlık kurbancılık oyununa dönüşebilir. Sanki hayat onları kurban seçmiş de onlar da hayata muhalefet olmaya gelmiş gibidirler. Evrene küstükçe, evren de onlara küser. Bu gizli ego bazen onların kendilerini çok karmaşık sanmalarına sebep olur. Ama hayatın kapısı basitlik ilkesiyle açılır. Hareket berekettir ve samimiyet yürümektir. Herkesin bir yönelimi vardır, balıkların ki: kendini adamaktır. Bir çocuk büyütsün, bir ülke yönetsin veya bir çiçek yetiştirsin… Yeter ki sevgiyle yapsın. Herkesin birbirinden farklı ama herkesin aynı olduğunu idrak eden balıklar potansiyellerini en güzel şekilde hayata geçirirler.
Balıklar ya tam bir sükunet içindedirler ya da susmak bilmezler. Ortada savundukları bir fikir konuşuldu mu, gözleri kapalı her platformda tartışmaya hazır gibidirler. Balıklar inadına inattır. Burunlarının dikine gittikçe giderler, hiç kimseden de çekinmezler. Sanki sustukları zaman dilimindeki bütün kızgınlıklarını, kırgınlıklarını o anlarda ortaya döküverirler. Ve maalesef bazen nezaket sınırlarını aşıp bir çuval inciri berbat edebilirler.
Aşk hayatında Balıklar realist bir romantiktir. Gerçek aşkı bulduklarına inandıkları an sevgilerini en koşulsuz haliyle verirler. Kendilerini ilişkilerine adarlar. Hem çok duygusaldırlar, hem çok mantıklı. Balıkla ilişki yaşamak hiç şüphesiz insanı olgunlaştırır. Balıklar her şeyi çözebilir, yeter ki onları sevin ve onlara açık ve dürüst olun.
Balıkların yöneticisi olan Jüpiter’in günü: Perşembe, renkleri: mor ve deniz yeşilidir.
Etrafınızda balık burcu olması evrene farklı bir gözle bakmanızı sağlar. Balık burcu ebeveynleriniz sağlam duruşlarıyla sizi hep olgunlaştırır. Balık arkadaşlarınız sizi hep sevgiyle destekler ve en güvenilir akıl hocanızdır. Balık sevgilileriniz hem en zor zamanlarınızda yanında olacak, hem de sizin masallardaki gibi bir aşk yaşamanıza sebep olacaktır. Balık çocuklarınıza küçük yaştan sanatı aşılayın, onları müzikle dinlendirin.
“Hepimiz önce insanız, bunun sorumluluklarını bilmeliyiz.” demiştim balık burcu bir arkadaşıma. O da “Hepimiz önce canlıyız.” demişti. Her şeyin bir ve bütün olduğuna can-ı gönülden inanan balıkları pür dikkat dinleyelim. Değerlerini bilelim, hayata kazandırdıklarının farkına varalım ve en önemlisi onlara sonsuz saygı gösterelim. Onların da gözlerindeki sevgi her zaman parlasın!
Birini tanımak- anlamak gayret istiyor. Zaman, emek, empati, akıl ve en önemlisi sevgi istiyor. Hepimiz tanınmaya değer insanlarız. Fakat önce kendimizi tanıyıp, farketmeliyiz. Can-lı olmak, insan olmak, kadın veya erkek olmak. Hepsinin ortak özellikleri var. Fakat belki zıtlıkları görebilmekle başlıyor her şey. Olan biten her şeyi sevgiyle kucaklayabilme ümidiyle.
Hoşçakalın 🙂

 

balık ünlü
Balık Burcundan Tanıdıklar

Yayları Tanıyalım

Merhaba Arkadaşlar,

Burçlar kuşağımıza Yay burçları ile devam ediyoruz. Kasım’ın sonlarıyla birlikte sonbaharın bitişini hissederiz. Bir ayın bitişiyle sadece başka bir ay değil, başka bir mevsim de başlayacaktır. Hem de soğuk ve zorlu geçecek olan kış mevsimine geçiştir bu. Hayvanlar kış uykusuna dalar, insanlar içlerine yönelir. Gelecek zor koşullara rağmen yaşamak için hayata dört elle sarılmak şarttır. Yaylar umut ederler ve deneyimlerler. Yaylar değişkendir. Jüpiter Yay’ın yöneticisidir.
Yayları anlamak için uzun uzadıya düşünmek lazım, çok okumak belki çok gezmek lazım. Aynı Yaylar gibi; anlamları uzaklarda aramak lazım. Fakat konu Yay olunca işin içine abartı girdiği için, bunları çok da abartmamak lazım. Yoksa aynı Yay gibi havada uçuşur onları anlatan kelimeler ve kavramlar. Yaylardan uzaklaştıktan sonra bir de onların yaptıklarının aksine; işin içine yani onların derinine inmek lazım. Lazım da lazım. Yayların kendini tanıması lazım. Onlara bir nebze yardımcı olmak için de onların hiç kullanmadığı ezber yöntemiyle değil; ezber bozan bir yöntemle Yayları kelimelere dökmek lazım. Onlar hayatlarını kelebek misali sanki bir günmüş gibi yaşamaya çalışırlar. Böyle olunca tabii ki iyimser, özgürlüğüne düşkün ve neşeli olurlar. Ya da öyle gözükürler. Aslında ikisi de birbirine karışır ve aynı olur. Bir süre sonra karakterlerine bürünürler, ya da maskeleri karakterleri oluverir. Aynı Yay’ın sembolünde olan ok gibi gidecek bir hedefe ihtiyaçları vardır. O ok hedefe gitmek için gerildikçe, Yaylar da gerilir; ya yönlerini bulamazlarsa diye. Büyük kararlar almaya çekinen Yayların sağlık sorunları da en çok kalçalarında ve baldırlarında görünür.
Yaylar neşelidir. Sanki çizilmiş gibi yüzlerinde hiç gitmeyen bir gülümseme vardır. O gülümseme size o kadar yayılır ki, onları mutlu etmek en büyük isteğiniz olur. Hayatta hayır denmesi en zor insanlar; Yay burcu insanlarıdır. Alttan girer üstten çıkarlar, sizi ikna ederler. Yaylar ısrarlarında ısrarcıdır. Çünkü onların en büyük amacı; tatmin olmaktır. Bu da ancak hedeflerini gerçekleştirdiklerinde olur.Yaylar iyimserdir. Hedefleri onlar için bu kadar önemliyken iste ve sahip ol prensibini uygulamaya doğuştan yeteneklidirler. Pozitiflikleri, girişken yapıları ve insanlarla olan samimi iletişimleri sayesinde her isteklerini çok kolay gerçekleştirebilirler. Şansı yaratan Yayların kendisidir, her fırsatı çok iyi değerlendirirler. Yaylar meraklıdır. İnsanlara çok değil ama kilit sorular sorarlar. Onlar severek yeni bilgilerin peşinden koşarlar. Filozof Yaylar her konu hakkında fikir üretmeye bayılırlar. Ama onların sevdikleri bundan ziyade bu fikirleri gururla paylaşacakları insanları etraflarında toplamaktır. Adeta bilgilerini anlatmak için toplantılar düzenlerler. Zaten Yayları hiç yalnız görmezsiniz, illa gevezelik edecek birilerini bulurlar. Zaten çok iyi birer arkadaştırlar ve evlerinde sürekli birileri vardır. Konuştukça konuşurlar, günlük hayatları bile bol etkinlikli bir bayram havasında geçer. Aslında gerçek anlamda yakın ilişkileri yoktur ve bunun farkında olmayabilirler. Çünkü onlar kendi derinliklerine inmekten kaçarlar. Onlar hep uzaktan bakmaya meyillidirler. Fakat kendi içlerine dönerlerse aslında biraz yalnız olduklarını fark edebilirler. Bu yüzden bir gün tek başlarına doğanın içinde kaybolmaları hem ruhlarına hem de o çok sevdikleri macera arayışlarına iyi gelebilir.
Yaylar inançlıdır. Onlar en çok kendilerine inanırlar. Onların kendi inanç sistemleri ve bu inanç sisteminde kendi koydukları ahlak kuralları ve değer yargıları vardır. Her fikri dinlerler ama kendi fikirlerini çaktırmadan diretirler. Kendi prensiplerine körü körüne bağlıdırlar. Zaten Yayların fanatikliği buradan gelir. Kendilerini o kadar haklı bulurlar ve kendilerini o kadar ciddiye alırlar ki; bunu kapatmak için bazen olduklarından daha yüce ve hoşgörülü olmaya çalışırlar. Bu bazı Yayları sahtekar gösterebilir. Kalıplaşmış kurallara, başkalarının görüşlerine pek aldırış etmezler. Bir davranış başkası tarafından ayıplanacak bile olsa onlar buna önem vermezler. Yaylar gamsızdır. Aslında kendi önyargılarının farkındadırlar. Belki bu yüzden her yerde her türlü insanla konuşarak önyargılarını törpülemeye çalışırlar. Ne de olsa saygı görmek onların en büyük takıntılarıdır. Yaylar için etkilemek ve ulaşmak çok önemlidir fakat elde ettikleri an başka bir amaca yönelebilirler. Böyle olunca çok çabuk değişebilen amaçlarıyla beraber kimsenin bilmediği kuralları da değişebilir. Yaylar maymun iştahlıdır. Yayların içlerindeki o temiz yürekli çocuk onların içlerindeki gizli düşünceleri bazen pot kırma adı altında kolayca açığa çıkarır. Lütufkar tavırları ve kibir kokan mimikleriyle o neşeli Yayların yerini küstah ve ukala Yaylar alabilir. Fakat onlar işlerine gelmeyen durumlardan kaçmasını çok iyi becerdikleri için, negatif yönlerini yakalamak oldukça zordur. Zaten bir süre sonra sempatiklikleri her şeyin önüne geçmeye yeter. Herkesi tanımak kolay değildir, Yayları tanımak en zorlarından biridir. Ama tanıdıkça sevme aşaması en sürpriz yumurta tadında olan insanlardır. Bu yüzden belki de en sert gibi görünen Yaylar belki en vicdanlı olanlardır.
Yaylar yenilikçidir. Yaylar keşfederek var olurlar. Hem somut, hem soyut anlamda. Ve deneyimlemek için hep uzakta olanı tercih ederler. Zaten onlar hep biraz ötede yaşarlar. Yayların hayatı yolculuklarda geçer. Böyle söylendiğinde Yayları sürekli dışarıda duran biri sanmayın, aksine yurtlarında çok da evcidirler. Zaten onlar için en zevklisi yayılmaktır. Yaylar genişledikçe genişler ve nerede iseler oraya yayılıverirler. Anlamsız bir rahatlıkları vardır, ama onların şeytan tüyü tam olarak buradan gelir.
Aşk hayatında Yaylar klasik söylemde özgürlüğüne çok düşkündürler. Ama bu onların kıskanç olmadıkları anlamına gelmez. Hem de nasıl geçmişe takılırlar, kıyaslamalar yaparlar, inceden inceye gerilirler de gizlemeye çalışırlar. Yaylar sevdiklerine çok değer verirler. Onlarla bavulunuz hazır gezdiğiniz sürece sizi aşkıyla şımartmaya devam edecektir.
Yayların gezegeni olan Jüpiter’in günü Perşembe, rengi mor ve koyu mavidir.
Hayatınızda Yay burcu olması size yeni bakış açıları kazandırır. Yay ebeveynleriniz sizi rahat bırakarak sağlam adımlar atmanıza sebep olur. Yay arkadaşlarınız başarılı olmanız için size çok güzel rehberlik ederler. Yay sevgilileriniz her zaman size yol arkadaşı olacaklardır. Yay patronları her zaman sosyal adaleti savunduklarından sizi neşeyle ileriye götürürler. Yay burcu çocuklarının özgür olabildikleri geniş alanlara ihtiyaçları vardır.
Sevgili Yayların hep hatırlanacak yüzlerinde büyük gülümsemeler bırakalım, önce özlerini keşfetmelerini sağlayalım, sevdiklerine bağımlı olmayı gerektirmeden de bağlı olabileceklerini gösterelim ve onlara en büyük özgürlüğün sorumluluk alabilmek olduğunu hatırlatalım. En önemlisi de bunları yaparken onların teslimiyet içinde olmaları için; ilk biz onlara inanalım.
Hayat gerçekten bir serüven ve bu serüvenin her anını doyasıya yaşamak bizim elimizde. Kendimizi tanımanın ilk yolu belki ilk başta insan olmanın sorumluluklarını idrak etmektir. Birbirimizin sevgisine hep sahip çıkmamız dileğiyle.
Sevgiler 🙂