Terazileri Tanıyalım

Sevgili Arkadaşlar,
Burçlar kuşağımıza Terazi burçlarıyla devam ediyoruz. Güneş’in Terazi burcuna girdiği 23 Eylül günü aynı zaman da sonbahar ekinoksudur. Güneş ışınları ekvatora 90 derece dik gelir. Gündüz ve gecenin eşitlendiği o gün; artık geceler gündüzlerden daha uzun olmaya başlayacaktır. Hayvanlar göç etmeye başlar, etraf sararmış ağaçlar ve dökülen yapraklarla doludur. Terazi ahenk verir ve dengeler. Teraziler öncüdür. Venüs Terazi burcunda yönetici, Satürn Terazi burcunda yücelen durumundadır.
Terazilerden bahsederken hakka hakkını vererek giriş yapmak gerekir. Onlar olumsuz yanlarını siz söylemeden söyleyebilirler. Zaten Terazilerin bütün gölge yanları içlerindeki adalet duygusundan ötürüdür. Özellikle şu meşhur dengesiz olmaları konusu! Lakin Terazinin başladığı günde bile bir denge varken bu yakıştırma biraz yersiz olabilir. Evet, bazen istem dışı dengesiz olabilirler, kafalarındaki denge kurmak için yaptıkları işlemler bazen içinden çıkılmaz bir problem haline dönüşebilir. Fakat aslında onlar her şeyi dengeli yapmak için kılı kırk yararlar. Dengeli vermek, eşit sevmek, adil düşünmek onların olayıdır. İnsanları birleştirmek ve kaynaştırmak isterler. Bunları yaparken de herkesin barış ve sevgi içinde olmasına özen gösterirler. Kendileri öyle kaygılı ve merhametlidir ki, bu başına zaman zaman bir çok yanılgı ve aldatma getirebilir. Söyleyemediği kırgınlıklar yüzünden bağırsakları zarar görebilir.
Teraziler sevgi doludur. Onlar mutluluklarını paylaşarak var olurlar. Bu yüzden yalnızlıktan pek haz etmezler. Fakat yalnızlık ve tek olmak birbirinden farklıdır. Teraziler belki en çok tek başına takılabilen burçlardır. Bu kendi kendine takılmaları bir şekilde ilgiyi üstlerine çekmelerine sebep olur. Hem çok dışa dönük, hem çok kapalı bir kutudur. Çelişkilerle dolu şaşkın bir halleri vardır. Bu bazen onları hiçbir şey anlamayan biri gibi gösterebilir. Ama aslında teraziler gözlem halindedirler. Çevrelerinde olan biten olayları sorgulayarak anlamaya çalışırlar. Onların inandıkları veya savundukları bir şekilde etrafındakiler tarafından merak uyandırır ve tartışma haline gelir. Çünkü onlar uygun zamanda, düşünerek ve tartarak konuşmaya başlarlar. Ve hadlerini aşmazlar. Tartışmaları bile çok rafinedir. Akıllarını kimseye uydurmak zorunda hissetmezler. Teraziler kendine özgüdür ama bunu kibar bir şekilde ortaya koyarlar. Terazilerin çevreleri onların aynası görevindedir, kendilerini başkalarıyla keşfederler. Bu yüzden insanlarla bir arada olmak onlar için bir gereksinimdir ve sosyalleşmek onların işidir. Ara sıra kendilerini ilişkilerine öyle bir kaptırırlar ki, kendilerini bulmak isterken kendilerini kaybetmelerine sebep olabilirler. Terazilerin iradesi zayıftır. Tembelliğe yatkın olduklarından dolayı ihtiyaçları yoksa çalışmamayı tercih edebilirler. Terazilerin ihtiyacı olan başkasının onayına ihtiyaç duymadan kendine inanmasıdır. Bir kere sorumluluklarını yerine getirdi mi kendini daha özgür hisseder ve potansiyellerini fark ederler. Hayatı ertelemek yerine çok sevdikleri keyifleri daha güzel hale gelir.
Teraziler estetiğe çok önem verirler. Girdikleri ortamları hep daha fazla güzelleştirmek için uğraşırlar. Onların doğuştan gelen bir şeytan tüyleri vardır, insanları kendilerine hayran etmeye bayılırlar. Zaten bunu yaparken de çok zorlanmazlar. En büyük silahları tabii ki dış görünümlerine özen göstermeleridir. Teraziler cazibelidir ve bunun tadını çıkarırlar. Kendileri bu kadar güzellik budalası oldukları için beğenilmek ve sevilmek onların en büyük zaaflarından biridir. Fakat tatlı olayım, herkes beni sevsin diye bazen hayır kelimesini söylemeyi unutabilirler. Bu fazla politiklik de onların o güzelim zarafetlerini yüzeyselleştirebilir. Teraziler kararsızdır. Çünkü seçim yapmadan önce bütün tespitleri yapmak zorundadırlar. İşin içine zaafları da girince kendilerini aslında inanmadıkları bir ilişki içinde bile yıllarca tutabilirler. Teraziler hassastır. En ufak bir gerginlikten, bir ses ya da görüntü bozukluğundan etkilenirler. Onları çok yakından tanıyanlar onların çok kendilerine ait bir dünyası olduklarını bilir. Ve oraya girmeye çalışmazlar çünkü Terazilerin belli sınırları vardır ve o sınırlar içinde kimseye anlatmadığı sırları ve duyguları mevcuttur. O dünyanın içinde aniden hüzne kapılırlar; Teraziler mutluluktan ağlayabilen burçlardır. Duygularını kimseye gösteremedikleri için o hüzünle karışık mutluluk aniden bir eğlence, dans isteğine dönüşür. Bir bakarsınız bazen oldukları yerde sallanıverirler… Teraziler uzlaşma yanlısıdır. Kavgadan gürültüden pek hoşlanmazlar ve tarafsız bir şekilde insanlar arası diplomasi sağlamaya çalışırlar. Teraziler ara bulucudur. Herkesi sabırla dinlemeye çalışır, sevecenlikleriyle etrafındakilere çaktırmadan isteklerini yaptırabilirler.

Aşk hayatında Teraziler ille de aşk derler. Saygı ve sadakat onlar için çok önemlidir. Aşık oldular mı kendilerini o aşka adarlar. Mutlu bir ilişki için son derece fedakâr davranırlar. Kaprisleri, kıskançlıkları yoktur. Baskı yapmadığınız sürece sizi aşkıyla güzelleştirecektir.

Terazi burcunun yöneticisi Venüs’ün günü Cuma, renkleri: yeşildir.
Etrafınızda Terazi burcu olması size güzellik verir. Terazi bir ebeveyn size sevgisiyle paylaşmayı öğretir. Terazi arkadaşlarınız sizi hep güler yüzüyle dinler. Terazi sevgiliniz sizi aşkıyla hep güzel yaşatmak isteyecektir. Terazi patronları eşitlikçi davranacaktır. Terazi burcu çocuklarına paylaşmayı sevgiyle öğretmelisiniz ve onu uyarmak istediğiniz zaman insanların ortasında yapmamalısınız.
Terazilerin sorumluluklarını hatırlatmak için onlara hep sevgiyle destek olalım, onlara inanarak kendilerine inanmalarını sağlayalım, güçlerini ve bağımsızlıklarını ellerine almaları için yardım edelim  ve Terazilere hep gülümseyelim!
Sevmek için hep güzel bakmak lazım, güzel bakmak için sevmek lazım. Severek güzelleşelim ve özgürleşelim.
Sevgiler 🙂

Boğaları Tanıyalım

Merhaba Arkadaşlar,
Burçlar kuşağına boğa burçlarıyla devam ediyoruz. Güneş ilkbaharın ortalarında boğa burcuna girer. Koçun başlattığı baharın devamlılığını boğa sağlar. Bahar artık bahar olmuş, coşkunun yerini huzur almıştır. Gündüzler gecelerin önüne geçer, doğa bolluk ve bereket vermektedir. Boğalar kendi bereketlerinin içinde doğmuşlardır. Boğalar üretir ve süreklilik sağlar. Boğalar sabittir. Venüs boğada yönetici, Ay boğada yücelen durumdadır.
Boğa dendi mi akla inatçı, kaprisli ve alıngan gibi olumsuz ifadeler gelebilir. Sanmayın ki bunlar boğaları öfkelendirir, çünkü her zaman yaptıkları gibi işlerine gelmeyeni duymazdan gelirler. Onların bir bildikleri mutlaka vardır, onlar her zaman haklıdır. Dünya kadar karmaşık bir yeri boynuzlarının üzerinde taşıdıklarını düşünüldüğü zaman da haklı olma payları vardır diyelim. (Boğaların boynuzları üzerinde dünyayı taşıdıkları söylenir.) Kolay alınmalarına rağmen hemen tepki vermezler. Kızgınlıklar ve kırgınlıklar söylenmeye söylenmeye boğazlarında düğüm olarak kalır. Sonra acısı boğaz veya boyun hastalıklarıyla kendini gösterir. Neyse ki boğalar güçlüdür. Zor hastalanır ve kolay iyileşirler.
Boğa burçlarının uysal, evcimen ve düzeni sevdiği söylenir. Evet öyledir. Böyle denince kulağa rutin ve sıkıcı bir burçmuş gibi gelmesine rağmen, boğa kadar nevi şahsına münhasır az insan vardır. Boğalar kendi değerlerine sahip çıkarlar. Kuralları vardır ve bu kurallarıyla bir düzen yaratırlar. Bu sisteme herkesin uymasını beklerler çünkü bu kurallar kendi ve sevdiklerinin rahatını sağlamak içindir. Geleceğin güvende olması için düzen şarttır. Etrafında boğa olanlar farkında olmadan boğanın şartlarına ayak uydurur, boğanın verdiği koruyuculuğun ve pratikliğin tadını çıkarırlar. Boğalar verimlidir. Çalışırlar ve yaratırlar. El becerileri son derece gelişmiş olan boğalar, boğazlarına ve keyiflerine düşkün insanlardır. Bu ikisinin birleşimiyle boğaların lezzetli yemekleri ve keyifli sofraları çok meşhurdur. (Boğa erkekleri dahil) İşte bu boğalar o kadar çılgın ve hayat doludur ki, kendi içlerinde ve evlerinde düzenleri oturmuşsa, dünyanın en sıkıcı işini de yapsalar dünyanın en mutlu insanıdırlar. Çevrenize bakın göreceksiniz. Aksine içlerindeki ve evlerinde düzen olmadığında da bir o kadar mutsuzdurlar. Her ama her şeyde olduğu gibi bu da çift taraflıdır, uysal ve oturan bir boğa bir anında kızgın boğaya dönüşebilir… Ve öfkelendikleri zaman yer yerinden oynar! (Boynuzların üzerindeki dünya)
Boğalar hayatı devam ettirmek için üstlendikleri sorumlulukları başarılı bir şekilde yerine getirirler. Bu kolay bir sorumluluk değildir. Hayatın tam ortasındadırlar ve çevrelerinde olan bitene karşı son derece hassas ve duyarlıdırlar. Çok keskin bir adalet anlayışları vardır. Ne pahasına olursa olsun, her zaman ve herkese karşı doğru olanı savunurlar. Onlara “Doğrucu Davut” da diyebiliriz. Astrolojide kibirli olarak bilinen aslanlardır ama bir de boğaların böyle inceden inceye bir kibri vardır ki bir kez fark ettiniz mi çok keyifli olabilir, çünkü onu bile çok tatlı yaşarlar.
Para ve huzur kavramları konusunda kafaları karışık olan boğalar ara sıra hayata karşı karamsar ve umutsuz bakabilirler. Tam o sırada yapacakları en güzel hareket doğaya karışmak olabilir. Boğalar doğanın içinde var olur. Ağaçlara, hayvanlara ve gökyüzüne karşı şefkatlidirler. Doğanın güzelliklerinin tadını çıkartabilen burçlardır. Onları ıssız bir adaya koysanız da kendi kendilerine yapacak, oyalanacak bir uğraş bulurlar. Boğalar yoktan var etmeyi bilen burçlardır. Onların dünyayla özel bir ilişkileri vardır.
Aşk konusunda boğalar ince eler sık dokurlar. Boğalar yeni tanıştıkları insanlara karşı mesafeleri ve tedbirli davranırlar. İyi birer gözlemcidirler. Boğalara yaklaşmak için uzun bir flört döneminden geçip onların güvenini kazanmak gerekir. Sonra içlerindeki o neşeli ve samimi insanı tanıma şansına erişirsiniz. Boğalar sevdiklerini sahiplenirler. Sizi hep korur ve kollarlar. Verdikleri sözü tutar ve sizi hep dinlerler. Fakat karşı taraftan da aynı hassasiyeti beklerler. Boğalar için dokunmak önemlidir, bu yüzden herkesle temas kurmak istemezler.
Boğalar doğal güzelliği ve sadeliği tercih edeler. Zaten Venüs’ün çocukları olması onları zevk sahibi yapar. Boğalar kendilerini severler, kendilerine bakmayı, güzel giyinmeyi, ağızlarının tadını, nerenin temiz ve rahat olduğunu, evin hangi köşesinin kendi keyiflerine en uygun yer olduğunu bilirler. Keyiflerine karışmadığınız, düzenlerini bozmadığınız ve rutinlerine müdahale etmediğiniz sürece kendi içlerindeki güzellik ve bereketi verirler, verirler, verirler.
Venüs gezegeni Cuma gününü temsil ettiğinden mütevellit, özel günleri Cumadır. Ay ve Venüs’ün renklerini temsil eden renkleri ise; kahverengi ve yeşildir.
Etrafınızda boğa burcu olması size güven verir. Boğa burcu bir ebeveyn katı duruşunun altında; çocuklarına hep doğru yola gitmesini öğretir. Boğa arkadaşlar sizi hep korur, kollar. Boğa sevgilileriniz size hep güven verir. Boğa patronları size değerinizi fark ettirir. Boğa çocukları sorumluluklarını sizi üzmeden yerine getirir. Boğalara her türlü para veya yatırım işleri danışabilir, doğuştan birer muasabecidirler.
Şimdi boğaları oldukları haliyle sarıp sarmalama vakti! Onların en derinine inmek kolay değildir. Onların katı duruşunu biraz da olsa yumuşatmak için onları sevdiğimizi her fırsatta onlara hissettirelim. Hiç değiştirmedikleri fikirlerine saygı gösterdiğimizi dile getirelim. Alındıkları ya da öfkelendikleri zaman neyi gözden kaçırdığımızı düşünelim. Ve onlara bol bol sarılalım!
Boğa burçlarını kendi gözlemlerim ve astrolojiden öğrendiğim bilgileri harmanlayıp anlatmaya çalıştım. Siz de bir boğa burcuysanız ya da etrafınızdaki boğalarla ilgili fikirleriniz varsa paylaşabilirsiniz. Sorularınızı her zamanki gibi bekliyorum. Bir diğer burçta görüşmek üzere.
Unutmayın; birbirimizi sevmemiz için önce birbirimizi tanımamız gerek.
Sevgiler! 🙂